1986’da Tokat’ta doğdu. 2008 yılında İstanbul Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünü bitirdi ve ardından İngiltere’ye yerleşip üç yıl öğretmenlik yaptı. 2012 yılında Keele Üniversitesi Politika ve Uluslararası İlişkiler bölümünde yüksek lisansını tamamlayan yazarın, Türkiye ve İngiltere’de çeşitli dergilerde makale ve denemeleri yayınlandı. Yazı çalışmalarını aralıksız sürdüren yazar, evlidir ve şu an Londra’da yaşamaktadır.
Ömrünü Milli Mücadele ruhuna adayan İstiklal Şairimiz MehmetAkifErsoy’u vefatının 85. yıl dönümünde rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.
Ruhu şad, mekanı cennet olsun.
Remziye HİSAR ve Fuat SEZGİN 'in hayatlarını konu alan kitapları birbiri ardına okudum. Yaşamış oldukları nahoş benzerlikler dikkat çekici..
İki değerli insanımız da ülkemiz için müthiş yenilikler yapabileceklerken ne yazık ki yaşadıkları dönemde pek çok zorluklarla karşılaşıyorlar. Ortak özellikleri yalnızca yaşadıkları zorluklar değil , azim ve başarıları da ortak. Onca engele rağmen kendilerini geliştirmekten geriye bir adım dahi atmamış iki güzel insan. Ne yazık ki zamanında ülkemizde hak ettikleri değeri görememişler ve ya geç fark edilmişler.
Başarı gerçekten onu kovalayanındır.
"Bu kitap gerçek bir hayat hikayesi değil de hayal ürünü bir roman olsaydı, bazılarımız onu, kesinlikle çok abartılı bulacaktı...
Bilge Kral Aliya, sıradan bir Boşnak ailesinde doğmuş sıradan bir çocuktu. Fakat onu sıradışı yapacak sevgi ve merhamet dolu bir kalbi, cesaret ve kararlılık dolu bir karakteri vardı.
Daha çok küçük yaşından itibaren dinine sahip çıkmış ve büyüdüğünde de inandığı değerler uğruna her türlü fedakarlığı göstermişti.
Ülküsü ve inandığı dava uğruna Yusuf Peygamber gibi zindana düşmüş ve sonrasında ülkesinin lideri olmuştu.
Ömrü boyunca birçok acı, çile ve hasret ile imtihan olmuş ama hayallerinden hiçbir zaman vazgeçmemişti. Onun için bir sevda hatta gizli bir yara olan Bosna diyor, ona özgürlük getirmek istiyordu. Bunu da sevgisi ve emeği ile başarmış ülkesine bağımsızlığını getirmişti.
Bilge Kral sadece kendi hayatı için yaşamış olsa sadece 78 yıllık bir huzur yakalayabilirdi. Ama o milletin kaderi için çalışmayı tercih etmiş, bütün Boşnaklar'ın mutluluğunu kendi mutluluğuna tercih etmiş ve böylece sonsuz saadetin kapılarını aralamıştı. İşte hayat böylesi kutsal bir amaca hizmet edince kıymetleniyordu. Çekilen elemler de er ya da geç son bulup geriye lezzet veren dakikalar kalıyordu. İşte Aliya'da hakka yürürken yüzünde elemlerden geriye kalan o lezzetin tebessümü vardı."
Mekanın cennet olsun Bilge Kral
Doğu ve Batı arasında kelimelerden bir köprü kuran , yaptığı yüzlerce çeviri ve yazdığı onlarca kitapla fikir dünyamızda derin bir iz bırakan Cemil Meriç'in hayat yolculuğu çocuklarımızın rahatlıkla anlayabileceği bir lisanla anlatılıyor bu eserde.Mektep bahçesinde arkadaşları tarafından dışlandığından beri kendini yalnız okumaya adamış bu büyük mütefekkir, yaşadığı onca zorluğu bir liman olarak gördüğü kitapların dünyasına sığınarak aşmış.Açlıkla ve yalnızlıkla geçen zorlu yıllarda yine okumaktan, düşünmekten vazgeçmemiş; temsil ettiği beşerî değerleri asla lekelememiştir.En büyük hazinesi, uğruna bütün dünya nimetlerinden feragat ettiği 11.000 ciltlik kütüphanesidir.Âmâ olduğunda o çok sevdiği kitaplarına sarılarak saatlerce hıçkıra hıçkıra ağlayan değerli Meriç , hayatta en sevdiği şeyden mahrum olmanın acısını derinden hissetmiştir.Necip Fazıl' ın ifadesiyle" Allah'ın iç gözü iyi görsün diye dış gözünü kapadığı sahici münevver" Cemil Meriç'i bir de kendinden dinleyelim:
"Kimim ben?
Hayatını Türk irfanina adayan , münzevî ve mütecessis bir fikir işçisi."
Ruhun şad olsun.
Peki mutluluk neydi ve mutluluk nerede aranırdı? Para şan şöhret belkide birçoğumuzun düşüncesinde mutluluğun en büyük kapısını araladığını düşünürüz kimimize göre öyle kimimize göre öyle değil işte bu noktada Cat Stevens(Yusuf İslam)ın hayatı birçoğumuza örnek teşkil edecek bir durumda.Daha genç yaşta dünyalarca para kazanıp çok büyük şöhret