About
Şevket Arı 1888 yılında Çanakkale'de dünyaya geldi. İlk öğretimine Çanakkale'de başladı. İlk mektebi bitirdikten sonra, o zaman padişah okulu olan Mekteb-i Sultani'de tamamladı. Galatasaray Lisesi'nden sonra "Halkalı Ziraat Mekteb-i Ali'sine girerek 1913 yılında mezun oldu. 1917 yılında Kayseri Darüleytam müdürlüğü, 1923 yılında Adana Ziraat Mektebi müdürlüğü, 1925 yılında Ziraat Vekâleti Ziraat Aletleri Şubesi müdürlüğü, 1926 yılında Çifteler Çiftliği müdürlüğü yaptı. 1929 yılında serbest hayata atılarak 1932 yılına kadar Emin Sazak Çiftliği müdürlüğünü yürüttü ve sonra tekrar Ziraat Vekâletine dönerek 1937 yılına kadar Ziraat Aletleri Şubesi müdürlüğü görevi yaptı. 1937-1942 yılları arasında Trakya Umumi Müfettişliği Ziraat Müşavirliği görevini yaparken, bir taraftan da fahri olarak Edirne Lisesi Kimya ve Fransızca öğretmenliği görevini de yürüttü. 1942 yılında Ziraat Vekili Şevket Hatiboğlu döneminde Zirai Kombinalar Teşkilatını kurdu ve kuruluşu ile birlikte reisi oldu. Bu Teşkilat, içinde nüveleşen çiftliklerdeki hububat üretimi ile Türkiye'yi ekmek sıkıntısından kurtardı. 1950 yılında Tarım Bakanlığı Teknik Müşavirliğinden emekli olarak, yarım asra varan meslek hayatını noktaladı. Emekliliğini takiben, kendi başından geçen veya içinde yaşadığı olayları hikâyeleştirerek, bunların bir bölümünü çeşitli gazete ve dergilerde yayınladı. Sonradan bu hikâyelerle birlikte yeni kaleme aldıklarını içeren "Kırdan Bayırdan Derlemeler' isimli kitaplarını çıkarttı. Daha sonra yazdığı aynı türdeki hikayeleri bastırmaya çeşitli nedenlerle imkan bulamadı. Bu yaşanmış hikayelerden biri olan "Mert Düşman' Şevket Arı'nın ölümünden sonra "Abdi İpekçi Barış Ödülü'ne layık görüldü ve Milliyet Gazetesi'nde yayınlandı. Şevket Arı 9 Ekim 1979 tarihinde vefat etti.
Title:
Yazar
Birth:
Saraycık, Çanakkale, Türkiye, 1888
Death:
9 October 1979
Readers
2 readers liked.
14 readers read.
2 readers will read.
Quotes
Hacı Memiş'in "Yasin" Tulumu
Biraz sonra terk edecekleri bu yaban yeri neden süpürttüğünü Hacı'ya sordum.
- Yatak yerini, konak yerini pis tutmak ve bırakmak hayvanlara yakışır. Bir yörüğün, ne yaradılışta bir adam olduğunu, sütünün temizliğini, insanlığını öğrenmek istersen, onun terk edip gittiği yurt yerine git bak. Orayı, çörlü çöplü, pis bulursan, sen o adama misafir olmak değil, selâm bile verme; hayır beklenmez ondan. Hayvandan ne umulabilir ki? Biz, evvelâ, konacağımız yere ve etrafına bir göz atarız, eğer bizden evvel geçenler tarafından, süpürülmeden bırakılmış bir yer ise, o yeri, kendimiz için uğursuz sayar, geçeriz öte tarafa. Oraya sinmiş olan uğursuzluğu bizim süpürgemiz temizleyemez, dedi.
Sayfa 120Kitabı okudu
Ucu başkalarına dokunan günahlara girmeye gelmiyor. Aksine şeytan da, insanı hep bu faka bastırır, değil mi?
Sayfa 73Kitabı okudu
Şeytan Şükran Borcunu Ödedi!
"İnsanoğlu her haltı, bile bile veya aptallıkla yapar da, kabahati şeytana yükler. Sarhoşluğundan olmadık rezaletler yapar, sonunda ‘şeytana uydum' diyerek işin içinden sıyrılıp çıkmak ister. Kamayı, tabancayı çekip adam öldürür, gene 'şeytana uydum' diyerek kendini özürlü göstermek ister. Biraz aksileşen karısına çeker sopayı, 'şeytan dürttü' der. Hırsızlık yapar 'şeytan azdırdı' der. Be köpoğlu insanlar!.. be utanmazlar!.. ne istersiniz bu zavallı masum şeytandan? Binliği, o kendine bilmez herifin önüne koyan, kamayı, tabancayı o katilin eline verip 'çek, vur' diyen, karısının pestilini çıkaran o soysuzun eline sopayı tutuşturan, hırsızın eline maymuncuğu veren, yankesicinin elini başkasının cebine sokan hep şeytan midır? İri ufak hepiniz, yüz bin türlü kabahatleri yaparsınız, sonra da hepsini şeytana yüklersiniz. Be insafsızlar... bir tek şeytan, hangi birine yeter bu işlerin?"
Sayfa 166Kitabı okudu
Adaam sende... Âdem oğlunun neresine bakıp da ona "insan" demeli?
Sayfa 126Kitabı okudu
Adaam sen de... Adem oğlunun neresine bakıp da ona "insan" demeli?
Sayfa 134Kitabı okudu
Updates
Henüz kayıt yok
Comments and Reviews
