İstanbul'un en güzel çağı kapanırken Dünya'ya geldi. Bu tanımı; kitle iletişim araçlarının hayatımıza girmediği yıllar diye tanımlar.
İstanbul'u ana kucağı, kitaplarını çocukları bildi. Lise öğrenimini tamamladıktan sonra ilk kısa romanı olan "Bir Deli Rüzgârdı" okurla buluştu.
Son dört yıldır; okul öncesi ve ilköğrenim gören çocuklara; değerler ve romanlar yazdı.
'Hisseden Kıssa Kıssadan Hisse Çıkaran Kitaplar'ın sahibidir.
Yirmi beşinci edebiyat yılını ardında bırakırken, son iki yıldır 'Şeyda Koç' olan ismine 'Asyalı' müstearı ekledi. On dokuz yıldır, Hollanda'da yaşamaktadır.
Hollanda Avrupa Üniveristesi Theology-İlahiyat Bölümünde okudu. Akademik çatılar altında, kişisel gelişim ve yazı atölyeleri yaptı. Hollanda Cursusland Vakfında atölyeleri devam etmektedir.
Çocuk Edebiyatına İçeriden Bir Bakış: Şeyda Koç
ile A. Erkan AKAY söyleşisi
Sizi çocuklar için yazmaya yönelten nedir?
Biz masallarla büyüdük. Bizden sonraki nesil elektronik aygıtlardaki oyunlarla büyüyor. Masalları yahut kitapları sevdirmek de yine ebeveynin eğitimi ile orantılı. Ebeveyn okumayı seviyorsa çocuk da sever. Masallar artık çocukların nazarında olması gereken değere haiz değil.
Söyleşinin devamı için: kitaphaber.com.tr/cocuk-edebiyati...
Çocuk Edebiyatı: Şeyda Koç ile A. Erkan AKAY söyleşisi Kitap Haber aracılığıyla.
A. Erkan Akay yazdı: Şeyda Koç Asyalı Romanları Üzerine Bir Değerlendirme
KUNDUZ ŞİNASİ – Sık Dişini Helası Cinayeti
Sultan Abdülmecid zamanının Tokat'ında geçen bu 'Osmanlı Polisiyesi' Tanzimat Fermanı'ndan sonra, ıslahatın tartışıldığı günlerde bir mahallede yaşanan cinayeti konu alıyor.
Değerlendirmenin devamı için: kitaphaber.com.tr/seyda-koc-asyal...
Çocuk Edebiyatı: A. Erkan Akay yazdı, Kitap Haber aracılığıyla.
2022 (Pars) yılında okuduğum 77.betik [Ekim ayının 11.betiği]
Müslüman Mucitler serisinin içinde Ebû'l İz İsmail İbni Rezzaz El Cezerî'yi çok mutlu oldum çünkü daha önce AtaMu Elması romanıyla Şeyda Abla'nın kalemini çok beğendiğim için Muhteşem Türkler'den biri olan Ebû'l İz yani Türk Sibernetiğin Babası'nın hayatını onu kurguyla okumak istedim. Okurken hem hayal kırıklığı hem
#kitabınkonusu
Kunduz Şinasi, Sultan Abdülmecit döneminin ilk hafiyelerindendir. Zekası ve mesleki becerileri ona "Kunduz" lakabının takılmasına sebep olmuştur. Yerbatan Sarnıcı'nda genç bir kızın sayısız kere bıçaklanarak öldürüldüğü haberini alır. Olay yerini incelemeye giden Şinasi bunun dini bir ritüelin kurbanı olabileceğinden şüphelenir. Zira kızın eğitim aldığı kilisenin pederi de Şinasi'ye bu olayla ilgili bilgiler vermek ister. Fakat hayatı tehlikededir, korktuğu da olur. Cinayete kurban giden peder, Şinasi'ye İstanbul'un yeraltı dehlizlerinin bir haritasını ve bu gizemi çözecek ipuçlarını bırakmıştır. Şinasi İstanbul'un yeraltı tünellerine girip gizemi çözerek bu cinayeti kimin neden işlendiğini bulabilecek midir?
#kitapyorumum
Eski uygarlıklar, Kız Kulesi, Kınalı Ada, Duridiler, Keltler, Galyalılar, tarikatlara uzanan nefes kesen bir hikayeydi. Tarihi mekanlar çok güzel tasvir edilmişti. Zira bende İstanbul 'un yeraltını aşırı merak edenlerdenim ve Şinasi ile heyecan dolu bir macera yaşadım. Şinasi ile Cevriye ikilisine bayıldım. Mutlaka bu ikilinin yeni maceralara atılmaları lazım. Ama önce düğün Anlatım çok akıcı. Konular tam benlik. Biraz fantastik, biraz macera ve çokça tarih birleşince ortaya bu tadına doyulmaz Osmanlı dönemi polisiyesi ortaya çıkmış. Mutlaka tanışmanızı istediğim bir kalem Şeyda Hanım. Türü seven her yaştan okura okumalarını tavsiye ederim. Ben çok sevdim
Bir Osmanlı polisiyesi Köpek Öldüren Tüneli - Sarnıç Cinayeti.
Yüzyıllardır varlığını sürdüren Yeniçeri Ocakları kaldırılmış yerine Asakir-i Masure-i Muhammediye kurulmuş. Sultan Abdülmecit'de hem askeriyenin yenilenmesi için faaliyetlere hem de istihbarata önem verip Yakaza Teşkilatı'nı kurmuş. Bu şekilde giriş yapmamın sebebi başkahramanımızın bu teşkilâtın ilk hafiyesi olması. Kunduz Şinasi.
Suriçi'nde bir hatun kişisi öldürülür. Kunduz Şinasi'de olayları araştırmak ve katili bulmak için soruşturmaya başlar. Olayı araştırıken Peder Antonio ile tanışır. Ve peder ona bir mektup bırakır. Kunduz Şinasi, o mektupla farklı olayların ve gizemin içerisinde bulur kendini.
Delhizler, tüneller, sarnıç, kutsal emanetler ve gizemli bir sürü olay. Galyalılar, Romalılar ve Bizanslılardan kalan tarihin üzerinde yaşayan Osmanlı... Ayrıca Duridiler...
Baştan sona gizemli ve heyecanlı bir kitaptı. Tarihi içeri de çok hoşuma gitti. Hem polisiye hem de tarihi kurgu okumayı seviyorsanız mutlaka okumalısınız. Ayrıca aşk da var.
Son olarak anladığım kadarıyla bu kitap serinin ikinci kitabı. Serinin ilk kitabında Şinasi Tokat'ta yaşanan olayları çözüyor. İlk kitabı da en yakın zamanda alıp okumak istiyorum.