Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seyla Benhabib

Seyla BenhabibÇatışan Feminizmler yazarı
Yazar
7.9/10
18 Kişi
67
Okunma
9
Beğeni
2.331
Görüntülenme

Hakkında

Seyla Benhabib, İstanbul doğumludur. Yale ve New Haven Üniversiteleri'nde çalışarak doktorasını 1977'de tamamladı. ABD Yale Üniversitesi'nde profesördür. Siyaset bilimi ve felsefesi alanında çalışmaktadır. Önemli eserleri: Situating the Self: Gender, Community and Postmodernism in Contemporary Ethics (1992), The Reluctant Modernism of Hannah Arendt (1996), Feminist Contentions: A Philosaphical Exchange (J. Butler, N. Fraser ve D. Cornell'le birlikte, 2002), The Claims of Culture. Equality and Diversity in the Global Era (2002), The Rights of Others. Aliens, Citizens and Residents (2004).
Unvan:
Yazar, Felsefeci, Öğretim Görevlisi
Doğum:
İstanbul, 1950

Okurlar

9 okur beğendi.
67 okur okudu.
4 okur okuyor.
182 okur okuyacak.
3 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Feminizm içerisinde, kadınlar olarak ve onlar adına konuşmak politik bir gereklilik gibi görünmektedir ve ben de bu gerekliliğe karşı çıkmıyorum. Kuşkusuz, temsili politika böyle işlemektedir ve bu ülkede lobileşme çabaları, kimlik politikalarına başvurmadan gö­rece imkansızdır. Dolayısıyla, yapılan gösterilerin, yasal düzenle­me çabalarının ve radikal hareketlerin kadınlar adına bir iddia orta­ya atması gerektiği görüşünde hemfikiriz.
Kadının benlik duygusunun pek çok durumda ne kadar kırılgan ve hassas, kadınların özerklik için verdiği mücadele­nin ise rastlantılara ne kadar bağlı olduğu bilindiğine göre, kanım­ca kadın failliğinin "failsiz eylem" konumuna indirgenmesi olsa ol­sa zorunlu olan bir şeyi erdem saymaktır
Reklam
Nancy Fraser ve Linda Nic­holson
"...1980'lerdeki feminist po­litika uygulamaları, üstanlatılara karşı işleyen bir dizi baskı unsuru doğurdu. Son yıllarda, yoksul ve işçi sınıfından olan kadınlarla renkli ırktan gelen kadınlar ve lezbiyenler, yaşamlarını aydınlatma ve yaşadıkları sorunları ifade etme konularında yetersiz kalan femi­nist kuramlara karşı eleştirilerini daha geniş bir kitleye duyurabildi­ler. Bu kadınlar, evrensel kadın bağımlılığı ve ev yaşamına kısıtlan­mışlık konusundaki varsayımlarıyla, önceki sözde üstanlatıların, aslında ikinci dalganın başlangıcına hakim olan orta sınıf, heteroseksüel, beyaz kadınların deneyimlerinden yanlış bir biçimde çıkarsanmış olduğunu gösterdiler. ... Dolayısıyla hareketin sınıfsal, cinsel, ırksal ve etik bilinci değiştikçe, kuramın tercih edilen kavra­nışı da değişti. Sözde üstanlatıların kız kardeşlik bilincini beslemek­ten çok baltaladığı anlaşıldı; zira bu tür anlatılar, hem kadınlar ara­sında hem de farklı kadınların farklı biçimlerde maruz kaldığı cin­siyetçilik türleri arasında bulunan ayrımları göz ardı etmekteydi."
Mülksüzler'in ilk satırlarında Ursula K. Le Guin'in sun­duğu sınır olarak duvar alegorisi, paradoks olarak anlaşılan sınırın metafor biçiminde ifade edilmesine yardımcı olabilir. Bir duvar vardı. Önemli görünmüyordu. Kesilmemiş taşlardan örül­müş, kabaca sıvanmıştı; erişkin biri üzerinden uzanıp bakabilir, bir çocuk bile üzerine tırmanabilirdi. Yolla kesiştiği yerde bir kapısı bile yoktu; ora­da yerin geometrisine indirgeniyordu: bir çizgiye, bir sınır düşüncesine. Ama düşünce gerçekti. Önemliydi. Yedi kuşak boyunca dünyada o duvar­dan daha önemli bir şey olmamıştı. Bütün duvarlar gibi iki anlamlı, iki yüzlüydü. Neyin içeride, neyin dı­şarıda olduğu, duvarın hangi yanından baktığımıza bağlıydı. Peki niye alegori kullanılır? Neden dolaysız olarak söylenmez? Yanıtı açık: Sınır, ancak dolaysız ifadeden kaçarak hissettirilebilir. Yani, eğretileme ve alegori sırf akademik şıklık için kullanılmaz.
Sayfa 114Kitabı okudu
Psikanalizin yer aldığı bir feminizm sayesinde, kadına ve kadınlara ait anlamın bilinçdı­şında nasıl kodlandığını ve kodlanmış bu anlamların politik müca­deleye imkan veren paradoksları nasıl beraberinde getirdiğini zen­gin ve karmaşık bir çözümlemeyle inceleyebiliriz. "Yoksunluk" ola­rak Kadın, sözü edilen kodlayıcı paradokstan kastettiğim şeye ör­nek oluşturmaktadır. Kadın yoksunluksa, dolayısıyla Lacan'ın anla­yışına göre anlamdan yoksunsa, herhangi bir şey "olabilir".Kadı­nın anlamını mutlak bir biçimde sabitlemenin olanaksızlığı, sonsuz bir dönüşüm olanağı yaratır. Ve bu olanaksızlık sayesinde, bizi ken­di farklılığımızın hakikatine güya hapseden herhangi bir kurama meydan okuyabiliriz.
Sayfa 105Kitabı okudu
Kimsenin acı çekmesine neden olma.
Seyla Benhabib
Seyla Benhabib
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
242 syf.
8/10 puan verdi
Ötekiler kimlerdir ve bunların hak'ları nereden gelir? Öteki, bizden olmayanı kasteder elbette. Fakat açıklama bu haliyle yeterli midir? Çünkü aslında herkes, bir diğerine göre öteki değil midir? Bu durumda öteki hakları diğer insanları kastedebileceği gibi hayvanları da kastedebilir. Sadece burada da durmakla kalmaz, bitkileri ve nihayetinde
Ötekilerin Hakları
Ötekilerin HaklarıSeyla Benhabib · İletişim Yayınları · 201410 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
Kitap açıklaması
Çatışan Feminizmler, zamanımızın önde gelen dört feminist kuramcısının bir sempozyumda birbirlerini eleştirerek yaptıkları tartışmalardan oluşuyor. Feminizm ve postmodernizm üzerine önemli sorular soran; bu iki "izm"in kesiştiği ve ayrıldığı noktaları irdeleyen; öznellik, tarih yazıcılığı, etik, siyaset ve dil gibi konuları farklı perspektiflerden ele alan bir çalışma. Benhabib, Butler, Cornell ve Fraser feminizm ve postmodernizm üzerine tartışırken, bir yandan da bize feminizmin aslında sabit, içeriği ve sınırları belli bir alan olmadığını, aksine aslında pek çok feminizm anlayışı bulunduğunu ve bunların tümünü göz önüne almak, yeri geldiğinde sentezlemek gerektiğini gösteriyorlar.
Çatışan Feminizmler
Çatışan FeminizmlerJudith Butler · Metis Yayınları · 201442 okunma
242 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Sosyolojinin temel tartışmalarından biri olan 'öteki' kavramından hareketle 'vatandaşlık' kavramına dahil edilmeyen yabancıları , göçmenleri , mültecileri , vatansızları ve vatandaşlıktan çıkarılanları ele alıyor... Yazar temel olarak kitabında konuk severlik bağlamından yola çıkarak yerli-yurtlu olmayı , yurtsuz kalmayı , vatandaşlığı , yabancı ya da göçmen olmayı tartışıyor.
Ötekilerin Hakları
Ötekilerin HaklarıSeyla Benhabib · İletişim Yayınları · 201410 okunma