Her zaman öğretmenler öğrencilerine kitap önerecek değil ya... Güzel yürekli öğrencim elinde kitap, yüzünde mahcup bir ifade ile "Hocam, ben bu kitabı okudum. Çok beğendim. Sizin de seveceğinizi düşündüğüm için bunu da size aldım." dedi. Çünkü: "Bizde hem seni seviyorum denilir hem de kitap hediye edilir." ;) Eh, bu durumda bana da bu güzel kitabı okumak ve yeni bir yazarı tanımak düştü. İtiraf edeyim bu kadar beğeneceğimi düşünmemiştim. Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen bence oldukça başarılı.
Hikaye okumayı sever misiniz bilmem ama ben seviyorum, en çok da yoğunluktan okumaya çok zaman ayıramayacak olduğum durumlarda... İşte bu kitap da tam öyle bir zamanda geldi. İçinde 10 hikaye var, hepsinin de başkahramanı kız çocukları. Yazar da zaten hayatına girmiş kız çocuklarına ithaf etmiş kitabı. Her hikayede başka bir kız çocuğunun hayatına misafir oluyorsunuz. Bir bakıyorsunuz önlüğünüz üzerinizde okul sıralarında, bir bakıyorsunuz en sevdiğiniz ya da sevmediğiniz akrabaların arasında, bazen komşu çocuklarıyla oyunda, bazen hiç anlaşamadığınız kardeşinizle kavgada... Onlar sayesinde kendi çocukluğunuza dair unuttuğunuz, hafızanızda en gerilere itip üstünün tozla kaplanmasına müsaade ettiğiniz anılarınızı hatırlıyorsunuz.
Yazar o kadar doğal bir anlatım yapmış ki hiç abartıya gitmeden, sanki bir arkadaşıyla sohbet edermiş gibi oldukça sade, akıcı, bir o kadar da yüreğe donunan. Hem büyükler hem de öğrenciler için keyifle okunacak bir kitap olmuş. Ben çok keyif alarak okudum, sizlere de keyifli okumalar dilerim.