Şeyma Üstün

Şeyma ÜstünNesnelerin Minyatür Tarihi author
Author
0.0/10
0 People
11
Reads
1
Likes
284
Views

About

Readers

1 readers liked.
11 readers read.
1 readers are reading.
6 readers will read.
Reklam

Quotes

See All
19 yüzyıla kadar ayakkabı yerine Farsça papuç ve pa-efzar kelimelei ile karşılaşırız lügatlarda günümüzde pabuç olarak kullanılan bu kelime Farsça pa (ayak)ile puş  (örten) kelimelerinin birleşmesinden oluşur ayağı giyilen ökçesiz ayakkabı anlamına gelir. Pabuç dama atılması Osmanlı'da bir ayakkabı satın alındığında ya da tamir ettirildiğinde kusurlu çıkarsa esnaf ve sanatkarların bağlı olduğu heyet şikayetçi ve sanatkarı dinlemekle yükümlüydü şikayetçi haklıysa ayakkabıların Bedeli kendisine ödenir ayakkabılarda ibreti alem olsun diye ayakkabıcının yani haffafın  çatısına atılırdı Gelen geçen de kimin iyi kimin kötü ayakkabı Tamir ettiğini bilir papuçları daima atılan ayakkabıcının kapısından el ayak kesilirdi
Edebi kaynaklarda da Görüldüğü üzere özellikle geleneklere bağlı toplumlarda Hanımlar duygularını çoğu kez taşıdıkları yelpazeleri tutuşup biçimine göre ifade ederlerdi yelpazeyi yanağına doğru çekerse sizi seviyorum gözüne doğru çekerse üzgünüm alana doğru çekerse değiştiniz hızlı sağlarsan nişanlıyım yavaş sallarsa da evliyim mesajı giderdi aşıklarına
Reklam
Nesnelerin Minyatür Tarihi
Âb-ı hayatı kilometrelerce öteden avuçlarımıza ulaştıran boynu eğri,minicik bir kapıdır musluk.Tevazu sahibidir,bir kez olsun kibirle diklendiği görülmemiştir. Başını eğer işine bakar.Kendisini derelerden kana kana içmekten firar edileli bize ulaşmak için yollara düşen,yaz-kış demeden ayağımıza kadar gelen suyun geçişine izin veren yaldızlı bir bekçidir hem de. Şemsettin Sami Kamus-ı Türkî’ adlı sözlüğünde musluğu "suyu istenildiği vakit akıtıp istenildiği vakit kapamak üzere çeşme vesaireye takılan burma"olarak tanımlar
Zamanın Saçlarındaki Misafir: Toka
Toka Türklerde kadınlar için bir süs objesi olmaktan ziyade at üstünde mücadele eden hakanların örgülerini tutturmaya yarardı.
Sayfa 9
Şapka taktıysanız bunun gerektirdiği selamlaşma usulünü uygulamak boynunuzun borcuydu."Sapka çıkarma" deyimi Asurlular zamanındaki esirlerin yeni sahiplerine saygılarının sunması anlayışından gelir.Selamlaşırken büyük küçüğe bakar,küçük de şapkasını çıkarırdı. Zamanla bu adet şapkayı hafifçe kaldırma halini aldı.Nihayetinde de şapkayı elle kaldıracak gibi tutup dokunmak selamı ifade eder oldu.Başın açık olması teslimiyet olarak görüldüğünden, Hristiyanlar kiliseye girerken şapkasız olmayı tercih ederlerdi.

Updates

See All
Henüz kayıt yok

Comments and Reviews

See All
Reklam
64 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Alicanın gezileri / şeyma üstün Çocuklara çok tatlı, eğlenceli, öğretici güzel bir kitap ‘Alican’ın Maceraları’ Okuldan verilen bir ödeviniz var, herkes sizden güzel bir ödev beklentisi içinde. İstanbul’un tarihi yerlerini yazacaksınız. Ama daha çocuksunuz ve tek başınıza pek de bir yerlere gitmediğiniz için hâkim değilsiniz bu konuya. Bir anda odanıza geçip bir şeyler yazmak istediğiniz de pencere kenarına bir bakıyorsunuz; aa kocaman bir martı. Bir anda hop alıyor sizi sırtına ve başlasın yolculuk, İstanbul semalarında süzülüyorsunuz. Tarihi yerlere geldikçe martı yavaşlıyor, iniş yapıyor ve çok da güzel rehberlik ediyor. Anlatabileceğiniz, yazabileceğiniz kadarını gezdikten sonra, tatlı arkadaşınız ve rehberiniz martı yeniden odanızın camından içeri atıveriyor sizi. Rüya gibi bir yolculuk yapmışsınız acayip keyiflisiniz, ee ödevinizi de yapmışsınız daha ne olsun. Canım anne ve babalar lütfen çocuklarınıza böyle güzel eğlenceli ve eğlendirirken de kurgusu ile bilgileri kolaylıkla hafızanıza alabileceğiniz kitaplar okutun çocuklarınıza. Çocuklarımız neyazık ki kendi tarihini bilmekten aciz olarak büyüyorlar. Bu eksikliği bu şekilde daha keyifli hale getirerek tamamlayabilirsiniz. Çok keyif alacağınız bu yolculuğa sayın Şeyma Üstün’ün kalemi ile tanışın ve çocuklarınızı da alarak çıkın, rehberiniz martı olsun hem siz eğlenin hem de çocuğunuz eğlenirken öğrensin Bu arada çizimler gerçekten çok tatlı benden söylemesi
Alican'ın Gezileri
Alican'ın GezileriŞeyma Üstün · Uçan At · 01 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
NEYDİ BENİM ADIM NEYDİ?
Gündelik hayatımızda çoğunluğunun yer aldığı otuz dokuz(39) nesnenin mitoloji, arkeoloji, Dilbilim, Edebiyat ,Şiir gibi ilimlerden destek alarak ilk ortaya çıkışı, hangi medeniyetlerin kullandığı, zaman içindeki yolculuğu mizahi, sürükleyici, merak uyandırıcı, ilham verici, düşündürücü, eğitici ,açık ve anlaşılır bir dille kaleme alınmış bir kitap. Ayakkabı’ dan Pantolon’a, Daktilo’dan Bıçak’a, Düğmeden Yorgan’a, Fincan’dan Gözlük’e, Kravat’tan Gömlek’e, Şapka’dan Şemsiye’ye, Kalem’den Çatal’a, Hançer’den Masa’ya, Halı’dan Toka’ya, Musluk’tan Gelinlik’e, Satranç’tan Diş Fırçası’na, Zarf’tan Mendil’e, Ok’tan Süpürge’ye, Uçurtma’dan Ütü’ye,Kemer’den Sandalye’ye bir çok nesne tarih içinde anlamını ve yerini bulmuş. Yazarın edebi dilini beğendim açıkçası olgun bir kadın beklerken genç bir yazarla karşılaşmak sürpriz oldu. Düşündüm de şu an bulunduğum yerde en eski hangi eşyaya sahibim, buldum altı yıl önce aldığım cep telefonu:))Murathan Mungan’ın bir kitabındaki cümleyi yıllar geçse de hatırlarım Zaman her şeyi eskitir bizlere yaş aldırır ama eşyalar aynen oldukları yerde dururlar. Yazar kapsamlı bir araştırma ile nesnelerin tarihini yazarken en çok başvurduğu benim de duyduğum kaynak Divan-ı Lügatit Türk oldu Kaşgarlı Mahmut’un.İlk Türkçe -Arapça sözlük. Kütüphanede olması karar verilmiş bir kaynak kitap. Okuyunuz, Okutturunuz.
Nesnelerin Minyatür Tarihi
Nesnelerin Minyatür TarihiŞeyma Üstün · Bilge Kültür Sanat · 010 okunma
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Nesnelerin minyatür tarihi / Şeyma üstün 39 kelime… Bu kelimelerin nasıl ve ne şekilde ortaya çıkarak kullanımına başlandığını anlatan kısacık ama eğlenceli bir eser. Eğer kelimelerin nerelerden geldiğini merak ediyorsanız sizlerde benim gibi, okumalısınız. Sıkıcı bir anlatım yok arkadaşlar, bu tür kitaplardan farklı yani . “Tarih hep büyük savaşları, sınırları belirleyen anlaşmaları, görkemli imparatorlukları, heybetli kralları, efsanevi komutanları mı yazar? Peki, gündelik hayatımızı kolaylaştırıp insan aklının tüm parlaklığını gözler önüne seren nesneler ne olacak?” Bu kısmı okuduğunuzda kafanızda bir şeylerin şekillendiğini düşünüyorum. Mesela; -cümle alemin kırışığı onun kalbinde saklı ; ütü, -Mazinin gözlerinde iki camlı Mihrace; gözlük, -Mazinin saçlarındaki misafir; toka, -Devranın belini kuşatan meşin patika; kemer, -Zamanı dilimler düşmanı değil; bıçak, -Kalemden tuşlara harflerin emektarı; daktilo, -Modern erkeğin boynunun ipekten borcu; kravat, -Gülümsemenin sıhhi anahtarı; diş fırçası Bu gibi kelimelere bir de cümleler kurulmuş. Bu kısım bile keyif alacağınızı söylüyor aslında. O halde keyifle okuyun efendim.
Nesnelerin Minyatür Tarihi
Nesnelerin Minyatür TarihiŞeyma Üstün · Bilge Kültür Sanat · 010 okunma