Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seyyid Burhaneddin İbn Mevlânâ

Seyyid Burhaneddin İbn MevlânâHikmetleriyle Nasreddin Hoca Latifeleri yazarı
Yazar
8.7/10
4 Kişi
29
Okunma
2
Beğeni
1.190
Görüntülenme

Hakkında

Seyyid Burhaneddin, günümüzde Özbekistan’ın güneyinde, Afganistan sınırı üzerinde, Amuderya nehri ile Suhanderya nehri kavşağında, yeni Tirmiz şehrinin biraz batısında harabeleri kalmış eski Tirmiz şehrinde (H.561/M.1165–6) senesinde doğmuştur. Tirmiz şehri o zamanlar yetiştirdiği birçok âlimleri ile bilim, sanat ve kültür merkezi haline gelmişti. Bu şehirde yetişmiş Seyyid Burhaneddin'in yanında, Ebû Abdullah Muhammed el-Hâkim Tirmizi, Ebû İsa Muhammed b.İsa b.Sevre gibi birçok şöhretli âlimleri sayabiliriz. Seyyid Burhaneddin, Mevlevi kaynaklarında; velilerin ve gerçeği arayanların tacı, temiz ve arif kişilerin özü, kılı kırk yaran (müdekkik), keşif ve sırlar sahibi, Allah’a güvende ve hâkimiyette sebatlı, ilahi bilgide (marifette) taşkın deniz, meczûbların övündüğü gibi saygı değer ifadelerle anılmıştır. O, gerçekleri iyice araştırıp tetkik ettiğinden “ Muhakkik “insanların kalplerinden geçen gizli sırları keşif yolu ile bildiğinden de, “Seyyid-i Sırdân “ lakapları verilmiştir. Kayseri’de vefat eden ve kendi adı ile anılan mezarlıkta türbesi bulunan Seyyid'in hayatı hakkında kesin ve geniş bilgiye sahip değiliz. Anne ve babasının adını bile bilmiyoruz; hakkındaki bilgiler bazı menakıb kitaplarının kapalı perdeleri arasında örtülü kalmaktadır. Onun hayatı hakkında bilgi veren en eski kaynaklar, Mevlana’nın oğlu Sultan Veled’in (ö. 1312) İbtidânâme adlı Mesnevîsi, Feridun b. Ahmed Sipehsalar’ın (ö. 1312) Risale’si ve Mevlana’nın torunu Çelebi Arif'in müridi olan Ahmed Eflâki'nin (ö. 1360) Menakıbü’l-Arifînadlı eserleridir. Şahsiyeti Seyyid Burhaneddin, Sultanü’l-Ulema Bahaeddin Veled’e intisap ettikten sonra, bütün ömrü, mücahede, riyazet ve müşahede ile geçmiştir. Gençliğinde Bahaeddin Veled’in manevî eğitim altında kırk gün hizmet ettiğinden dolayı velilik ve keşif sıralarına vakıf olmuştur. O, daima tevhidden bahsetmiş, marifetin sırrı olan hakikatleri açıklamaya çalışarak, dünya gösterişine aldanmamayı tavsiye etmiştir. Birçok hakikatleri ve sırları güzel ifade edip, açıklandığından dolayı devrinde tenkide uğramıştır: Zamanın şeyhlerinden biri, “Seyyid, gerçeklere dair sözleri güzel söylüyor; sebep de şeyhlerin kitaplarını, söz ve sırlarını okumuş olmasıdır” deyince, sözüne karşılık olarak başka biri de: “Sen de okuyorsun, nasıl oluyor da öyle söz söylemiyorsun “der. O zaman orada bulunanlar O’nda, “dert, mücahede ve amel vardır. “İşte bu yüzden gerçekleri daha iyi ifade ettiğini belirtmişlerdir. Yine Seyyid Burhaneddin,”Güzel söz söylüyor ama sözlerine Sena’î’nin (ö. H.525, M. 1131) şiirinden alıntılar yapıyor” dediler. Bu sözden Seyyid haberdar olunca, şöyle dedi:” Bu, şu söze benzer; güneş güzel ama ışık veriyor, bunda bir ayıp yoktur. Çünkü Sena’î’nin sözünü nakletmek, o sözü göstermek, belirtmektir. Zira her şeyi güneş gösterir” Seyyid burada, Sena’î’nin sözünü güneşe benzetip, bu ışıktan da herkesin faydalanması gerektiğini belirtip, diğer taraftan da Sena’î’nin şiirlerinin değerinin yüceliğini belirtmek istemiştir. Seyyid’in pek cezbeli ve hararetli bir insan olduğu anlatılır. Eserleri Seyyid Burhaneddin’den bize kalan en önemli eseri Ma’ârifi’dir. Ma’ârif nevinde yazılan eserler, büyük sûfîlerin ve din âlimlerinin takrir, vaaz ve sohbetlerinin derlenmesinden meydana gelmiş eserlerdir. Bu nevi eserlere Makâlât adı da verilmiştir. Ahmed Eflaki, Menâkıbü’l-Arifîn adlı eserinde kaydettiğine göre Sahib-i İsfahâni, Seyyid Burhaneddin’i ziyarete geldiği zaman “Ma’arif ve esrar” saçtığını ve yine Seyyid’in, Sultanü’l Ulema ’nın Ma’rifi’ni dinlerken kendisinden geçtiğini kaydeder. Bu sohbet ve nasihatlere “meclis” de deniliyordu. İşte bu sebepten Mevlana’nın yedi meclisini içeren eserine,” Mecalis-i Seb’a” adı verilmiştir. Yine Ma’rif tarzında yazılan, Mevlana’nın sohbetlerini içeren diğer bir eseri de,“Fîhi Mâ Fîh” dir. Bu esere Fîhi Mâ Fîh adı verilmemiş olsa idi, herhalde Ma’arif adı verilirdi. Çünkü Ma’arif tarzında yazılmış bir eser özelliğini taşımaktadır. Mevlana’nın bu eseri tetkik edildiği zaman görülür ki, bu eser bir başlangıçla, kısalı - uzunlu altmış bir bölümden teşekkül etmiş olup, Mevlana bu bölümlerin bir kısmında bazı sorulara cevaplar verir ve dinî ve tasavvufî birçok konularda açıklamalarda bulunur. Bu arada sohbet ettiği kimseler arasındaSelçuklu Veziri Mu’iniddin Pervane’de vardır. Bazıların, ”Mu’iniddîn Pervane geldiği zaman, Mevlâna büyük ve mühim sözler söylüyor “ dediler. Mevlana, ”(Pervane gelince) söz kesilmiyor, çünkü o söz ehlidir ve daima sözü çeker“ diyerek, kendisini eleştirenlere de cevap vermiş olmaktadır.
Tam adı:
Seyyid Burhânüddîn Hüseyn Muhakkık-ı Tirmizî
Unvan:
Mevlana Hazretlerinin Hocası, İslam Alimi ve Düşünür
Doğum:
Tirmiz, 1165
Ölüm:
Kayseri, 1241

Okurlar

2 okur beğendi.
29 okur okudu.
7 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yersiniz Tabii
Odun keserken eli ayağı üşüyen Hoca, - Ben öldüm, diyerek bir ağacın altına yatmış. Biraz sonra kurtların gelip eşeğini yemeye başladığını gören Hoca yattığı yerden, - Buldunuz sahibi ölmüş eşeği, yersiniz tabii, demiş. Yani: Ölmüş kimselerin ardında kalan yetimlerinin malını, hakkını yemeyin. Ölen kişinin mallarında hak sahibi yetimlerdir. Kesinlikle öyle eşek eti yiyen kurtlar gibi yetim malını yemeyin, demeyi murat ediyorlar.
Sayfa 95 - 4. Baskı, Ağustos 2021
Bu fâni dünyaya aldanma, ucu gelmez, arkasına düşme. Bu alçak dünyayı satıp yerine ahireti ve ahiret azığını al. Zira ahiret bâkidir. Bekasının ucu gelmez demeyi murat etmiştir.
Sayfa 88 - EşikKitabı okudu
Reklam
Nefsinizin kuyruğunu çok sıkı tutunuz. Eğer nefsinize aman verip bırakırsanız, sizi helâk eder. O sizi helâk etmeden siz onu az yeme ve riyâzet kamçısı ile yavaş yavaş itaate alıştırın, diye tembih ediyorlar.
Sayfa 80 - EşikKitabı okudu
Nakledilir ki Hoca her ilimde ve fende çok maharetli bir âlimmiş. Bir talebe kendisinden ders talep ettiği zaman Kudûrî’den başka ders okutmazmış. Bazıları da Hoca Kudûrî okuturken keşf ve keramet sahibi oldu derlermiş. Kudûrî okutmanın hikmeti buymuş.
Sayfa 144
Kendinizi dışarıda değil, kendinizde arayın. Bütün gayretiniz kendinize olsun. Kendinizi bulmak için olsun. Nefsini bilen, Rabb'ini bilir. Ok yay gibi olan mücadele ile nefsinizi perişan edin. Tevhid ve tefekkürle kendinizi bulup aklınızı başınıza alın ki helâk olanlardan olmayın, demeyi ima ediyorlar.
Sayfa 102 - EşikKitabı okudu
Selamün aleyküm Hayırlı geceler
İki yol vardır biri Allah'a varınca son bulur diğeri Allah' ta yok olur yani sonsuzdur gel sonsuza yürü sonsuzca yaşa ölümsüz ol
Seyyid Burhaneddin İbn Mevlânâ
Seyyid Burhaneddin İbn Mevlânâ
Çayınız Demli Muhabbetiniz Daim olsun Aşk olsun 🌷
Sevdiğinin nazını değil, Kahrını çekmektir sevda Onunla bir ömür değil, Onun için bir ömürdür sevda Eline el değmesini değil, Gölgesine gölge düşmesini kıskanmaktır sevda Yürürken dikenli yollardan darağacına, Son dileğinde onu görebilmeyi istemektir sevda Yani demem o ki... Herkesin harcı değildir sevda!
Seyyid Burhaneddin İbn Mevlânâ
Seyyid Burhaneddin İbn Mevlânâ
Reklam
Sopayla kilime vuranın gayesi, kilimi dövmek değil, kilimin tozunu almaktır.
Seyyid Burhaneddin İbn Mevlânâ
Seyyid Burhaneddin İbn Mevlânâ

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Okuyup geçtiğimiz fıkralara tasavvuf yorumuyla bakıp derin düşüncelere ve dünya ile ahiret hayatımıza yön veren uyarılarda bulunan bir eser. Bazı yorumları zorlama gibi görülse de okumaya değer bir eser. Doğruluğu tartışılmayacak latifeler olması da değerli kılan başka bir unsur.
Hikmetleriyle Nasreddin Hoca Latifeleri
Hikmetleriyle Nasreddin Hoca LatifeleriSeyyid Burhaneddin İbn Mevlânâ · Eşik Yayınları · 201531 okunma