yüzünün üzülmeye çalışmış yerlerinden bahsediliyor
güya gövdenin ve sesinin başına su gelmiş,
inanmazdım
herkesle hançersin de kendinle adın çıkmış sanki,
kalbini özenle kırmışsın bütün eşyanın, ummazdım
incirin öte hatrı suyun kuşkusuz fikriyle üzgünüm
dilemiştim ki en çok kar yağmasın bu kış
bu kış kalp suyumla ıslanmasın yastık!
dilemiştim ki yoktur aşk
bu mutlak hasar bu mükemmel hata
bu belki mümkün bir kusurdur sinemdeki
ama ödü varsa umru da var insanın ayarı gibi
anladım sanki:devlet neden şarap kullanmaz
neden en uzun suya en sessiz uzanır yüzün
neden en çok üzülmüş üzümün adı şaraba çıkar
ne istediğini bilmekten
ve her şeyi isteyerek yapmaktan bahsediyordu herkes
oysa artık hiçbir şeyi isteyerek yapmayan
gününü değil
kökünden sökülmeyi bekleyen bir ağaçtım
bir ağaçtım ve diyordum
elbette yalnızlık kapacak ormandan ayrılanı
elbette bitmeyecek hiçbir şey
elbette ortasında kalacağız her yerin
ama istemeye istemeye büyümüş bir ağaç daha ağaçtır
biri beni bulsun diye beklemediğim yeryüzü
daha yeryüzü