Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sezgin Kızılçelik

Sosyoloji Tarihi 1 yazarı
Yazar
7.6/10
30 Kişi
396
Okunma
26
Beğeni
3.201
Görüntülenme

Sezgin Kızılçelik Sözleri ve Alıntıları

Sezgin Kızılçelik sözleri ve alıntılarını, Sezgin Kızılçelik kitap alıntılarını, Sezgin Kızılçelik en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Batı insanı ve soğukluğu :)
Sözgelimi, bir Batılıya 'nasılsınız?' demek aşağı yukarı hakaret sayılırmış. Kişiliği ile ilgileniyorsunuz, adam katiyen öyle bir şey istemiyor. Son derece tedirgin oluyor. Onların sabahleyin karşılaştıkları zaman ki sözleri, 'bugün hava ne güzel' falan gibi şeyler. Bizde öyle değildir kim olursa olsun 'Kendinizi iyi hissediyor musunuz? nasılsınız? Bugün sizi daha iyi gördüm...' falan deriz bu aslında batılı insanın idrak edemeyeceği ve bizim çok kullandığımız için hiç değer vermediğimiz son derece önemli bir insan münasebetidir.
Sayfa 22
Sanayi Devrimi’nden ve Makineleşmeye Geçilmeden Önce İnsanlar
Çoğu güçlü-kuvvetli, yapılı insanlardı; komşu köylülerden pek farklı bir görünümde değillerdi. Çocukları, temiz kır havasında büyüyordu; çalışmada ana-babalarına yardım ederlerse, bu ancak ara sıra olurdu; onlar için sekiz ya da on iki saat çalışma diye bir kaide yoktu. 'Saygın' insanlardı, iyi koca, iyi şey söz konusu
Sayfa 202 - Anı YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
SONSÖZ - Sonuç Olarak Engels ve Batı Hakkındaki Düşünceleri
Engels, İngiltere'de toplumsal savaşın hızla ilerlediğini, herkesin kendisini korumaya çalıştığını ve her önüne çıkana karşı kendisi için savaştığını öne sürmüştür. Artık hiç kimsenin insanlarla barış içinde yaşamayı düşünmediğini, tüm karşıtlıkların tehditle, zorbalıkla ya da mahkemede çözüldüğünü bildirmiştir. Kısacası, Engels'e göre, İngiltere'de herkes, komşusunu ya ortalıktan temizlenmesi gereken bir düşman ya da kendi yararı için kullanabileceği bir araç gibi görmeye başlamıştır. Engels, burjuvazinin mahvettiği İngiltere'de insanlar arasındaki savaşın her yıl daha sert, daha hırslı ve daha uzlaşmaz biçimde büyüdüğünü, yani düşmanların adım adım iki büyük kampa (bir yanda burjuvazi, öte yanda işçiler) bölündüğünü ileri sürmüştür. Engels, kapitalist toplumdaki işçilerin sefaletine yol açan etkenler arasında üretim sürecinde makinelerin yoğun kullanılmasına ve makinelerdeki sürekli iyileştirmelerin rolüne vurgu yapmıştır. Engels, kapitalist üretim tarzındaki burjuvazinin mülkiyetinde olan makinelerin işçileri üretim dışında bıraktığını, yoksulluk ve suç ürettiğini öne sürmüştür. Kendi deyişiyle, "makinelerdeki her iyileştirme, işçileri işsiz bırakıyor ve ilerleme arttıkça, işsiz sayısı daha da çoğalıyor; bu çerçevede, her büyük ilerleme, bir miktar işçi üzerinde ticari bunalım etkisi yapıyor; yoksunluk, sefillik ve suç üretiyor.
Sayfa 232 - Anı YayıncılıkKitabı okudu
Kötü İnsanların Uygarlığı Olarak Batı Uygarlığı
Machiavelli'ye göre insan; kötü ruhlu ve ahmak bir yaratıktır. İnsan, genel olarak kötüdür. lyi olmak isteyen insan, kötüler arasında ezilmeye mahkûmdur. Machiavelli, "insanların kötü olduklarına, özellikle de Batı'da bolca kötü insanın bulunduğuna vurgu yapmış, kötüler arasında iyi olan insanın hayata tutunamayacağını öne sürmüştür. Kendi deyişiyle, "her şeyde ve her yerde iyi insan olarak görünmek isteyen kimse, bunca kötü insanın arasında yok olmaktan kurtulamaz." Kötü tinli olan ve olabildiğince kötü eylemler sergileyen insanlar yüzünden Machiavelli, Batı düzenini "iyilik"lerle değil, “Kötülük"lerle betimlemiştir. Başka bir deyişle Batı dünyası, kötü insanlar sayesinde iyiliklerin kaybolduğu, kötülüklerin ise sürekli bir biçimde boy attığı bir mekân haline gelmiştir. Machiavelli'ye göre, “insanlar kötüdürler, ellerine geçen ilk fırsatta kötülük yaparlar. İyi olmalarını gerektiren bir gerekçe olmadıkça, insanlar hep kötü davranırlar. İnsanlar iyilik yapmaktan pek hoşlan- mazlar, yani "insanlar iyi zamanlardan sıkılırlar." Böylece Machiavelli, Batı'da iyiliğin yerini daima kötülüğün aldığından söz etmiştir. Machiavelli, Batı dünyasının "her zaman aynı kötülüklerin" ve "hep aynı toptan kötülüğün" olduğu bir yer olarak görmüştür.
Sayfa 61 - Anı YayıncılıkKitabı okudu
Çünkü her istediğini yapan bir Prens delidir, her istediğini yapan bir halk da bilge değildir.
Sayfa 178 - anı yayıncılıkKitabı okuyacak
Schopenhauer, Batı uygarlığını, onun kötülüklerini ve ürettiği insan tipini yoğun bir şekilde eleştiri süzgecinden geçirmiştir. Schopenhauer, öncelikle, Batı insanını doğru tahlil etmiş, Batı insanının büyük çoğunluğunun son derece bencil, adaletsiz, düşüncesiz, hilekâr ve bir hayli düşük zekâya sahip olduğunu iddia etmiştir. Schopenhauer, Batı insanını barbar, servet düşkünü, bencil ve maske takan insan olarak nitelemiştir. Ona göre, Batı insanı, düşünmeyen ve mutluluğu asla tadamayan sürü/kitle insanıdır. Bu hususta, Schopenhauer, "kitlenin kafası, hakiki mutluluğun yer bulamayacağı denli sefil bir sahnedir. Orada daha çok hayaletimsi bir mutluluk yer alabilir. Genel ünün tapınağında, nasıl da karışık bir topluluk bir araya gelir! Mareşaller, bakanlar, şarlatan hekimler, hokkabazlar, dansçılar, şarkıcılar, milyonerler ve Yahudiler" demiştir. Schopenhauer, "kitle/sürü insanı"nın karşısına "zihinsel dünyası zengin insan"ı koymuştur: "Zihinsel dünyası zengin bir insan kendi başına konser veren bir virtüöze ya da piyanoya benzetilebilir. Bilindiği gibi nasıl piyano kendi başına küçük bir orkestraysa bu insan da kendi başına küçük bir dünyadır ve ötekilerin ancak bir arada oluşturdukları şeyi, o kendi bilincinin bütünlüğü içinde oluşturur. Bir piyano gibi o da senfoninin bir parçası değildir, soloya ve yalnızlığa uygundur: onlarla birlikte çalması gerektiğinde, ancak piyonu gibi eşlik edilmesi gereken esas ses olabilir ya da vokal müzikteki piyano gibi ses verebilir.
Sayfa 150 - Anı YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Sürü İnsanı Üreten Bir Uygarlık Olarak Batı Uygarlığı
Toplumlar, düşünen ve sorgulayan insanlardan ziyade ortalama ve vasat insanlarla doludur. Machiavelli'nin bildirdiği gibi, "dünya sıradan insanlarla doludur." Machiavelli, sıradan insanların en fazla bulunduğu toplumların Batı toplumları ve onları kuşatan Batı uygarlığı olduğunu iddia etmiştir. Machiavelli; Batı uygarlığını,
Sayfa 66 - Anı YayıncılıkKitabı okudu
Geleceği önden görmek ancak geçmiş anlaşıldığı takdirde mümkündür.
SONSÖZ - Sonuç Olarak Machiavelli ve Batı Hakkındaki Düşünceleri
Machiavelli'ye göre, "herkesin nefret dolu olduğu bir yerde kimse güvende olamaz, çünkü kötülüğün nereden geleceğini bilemezsin; herkesten korkan biri ise kendini asla güvenceye alamaz." Machiavelli, Batı uygarlığına mensup insanlarda sevgiden ve neşeden ziyade korkunun egemen olduğunu ifade etmiştir. Netice itibariyle, Machiavelli, Batı insanının yozlaşmış, kaba, bencil, çıkarcı, hilekâr, ikiyüzlü, tutarsız, güvenilmez ve şiddet yanlısı bir insan olduğunu ayrıntılı bir şekilde tahlil etmiştir. Machiavelli, insanların, bilhassa da gözlemlediği Batı insanının "nankör, kaypak, içten pazarlıklı, sinsi, tehlike karşısında korkak, para canlısı, bencil, açgözlü, korkak ve güvenilmez" olduğunu savunmuştur. Machiavelli, Batı'da yaygın olan bu insan tipinin tehlikesine ve insanlığa verdiği/vereceği ciddi zararlara dikkat çekmiştir. Machiavelli'nin deyişiyle, "dinsiz ve şiddete meyilli, cahil, tembel, rezil ve aşağılanmış olanlar din yıkıcılardır, krallıkları ve cumhuriyetleri parçalayanlardır; erdemin, okumanın ve insanlığa yarar ve saygı getiren diğer bütün sanatların düşmanıdır ve alçaktırlar." Sözün kısası, Machiavelli, Batı insanını gaddar, acımasız, öfkeli, kindar, vahşi ve barbar olarak nitelemiştir. Machiavelli, Batı insanının insanlık için büyük bir tehdit konumunda olduğunu da ayrıca belirtmiştir.
Sayfa 224 - Anı YayıncılıkKitabı okudu
SONSÖZ - Sonuç Olarak Schopenhauer ve Batı Hakkındaki Düşünceleri
Schopenhauer, Batı uygarlığının ve bilginin ilerlemesinin sorunları çözmediğini, sadece yeni ihtiyaçları ve onlarla beraber yeni mücadeleleri ve bencillikleri getirdiğini iddia etmiştir. Işte, bunun için Schopenhauer, insanın isteklerini sınırlaması, arzularını dizginlemesi, öfkesini bastırması, bireyin sahip olmaya değecek şeylerden yalnızca sınırlı bir paya erişebileceği gerçeğini akıldan çıkarmaması gerektiğini savunmuştur. Schopenhauer, Avrupa'da insanlığın aşırı saçmalıklar ve maskaralıklardan derinden etkilendiklerini belirtmiştir. Schopenhauer'e göre, insanlar, saçmalıklar ve maskaralıklarla baştan başa kaplı bir dünyaya girmişlerdir. Schopenhauer, insanların yeni baştan bir "insan" olabilmek için öncelikle saçmalıkları ve maskaralıkları üzerlerinden çıkarıp atmaları gerektiğini öne sürmüştür. Çünkü Schopenhauer'e göre, "dünyanın amacı yavan bir aptallar cenneti olmak değildir." Schopenhauer, insanı kötü bir eylemden ve davranıştan alıkoyan beş nedenden söz etmiştir. Ona göre, söz konusu nedenler şunlardır: Cezadan ya da intikamdan duyulan korku; gelecekteki bir hayatta cezalandırılmak korkusu; her türlü insan sevgisini içeren merhamet; statü ve sosyal onuru yitirme korkusu; dürüstlük (yani sadakate ve inanca nesnel olarak sarılmak).
Sayfa 229 - Anı YayıncılıkKitabı okudu
185 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.