Ben ölmek isterken hep bir kapı bıraktım ardımda, ya güzel güzel olabilecek bir hayatı terk ediyorsam diye . Fakat böyle bir durumdan sonra yaşanabilecek tüm yanlarını yitiriyordu hayat. Nefes alabileceğim tüm gökyüzünü elimden acımasızca söküp alıyordu...
Ben en soğuk mevsimi kış zannederim bayım. Meğer bir kar tanesinin bile yetişemeyeceği yerlerim varmış...Soğuğu bilirim bayım, soğuğu iliklerime kadar bilirim. Yalnız benim,sizden gelecek en ufak bir kıvılcıma dahi ihtiyacım var...
SARMAŞIK
Herkese Merhabalar...
Sizlere yepyeni bir kitap ile geldim.
Kitabımız son derece akıcı ve kurgusu ile merak uyandırıcı.
Genç kurgu sevenler için de inanılmaz keyifli...
Eylül'ün hikayesi...
Eylül daha doğar doğmaz annesi ile göbek bağı kesilir kesilmez bir çöp kenarına bırakılıyor.
Bu dünyaya gelmek için ona sorulmadı ama bu kadar
“Düzenim Bozulur, Hayatımın Altı Üstüne Gelir, Diye Endişe Etme. Nereden Biliyorsun Hayatın Altının Üstünden Daha İyi Olmayacağını?” Şems Tebrizi.
kitabı bitirdiğimde kulağıma fısıldanan o söz.
Merhaba, yazarımız önsöz bölümünde;”Sarmaşık’ı yazmaya başladığımda henüz 17 yaşındaydım.Evimden uzakta,son derece mutsuz ve hayattan ümidimi kesmiş
“Yıllar önce Anadolu’yu aydınlatma ülküsüyle öğretmenliğe atanan ben, Anadolu halkı tarafından karanlığın ortasına itilmiştim.
Bir tarafta sevgim, bir tarafta yaşadıklarım… Çaresizliğin dibine vurmuştum. Kadının bu topraklarda adı yoktu. Bir gece vakti aydınlık düşleriyle Cumhuriyet’in aydınlık idealleriyle gelen ben, o karanlıkları ve sevdiğimi karanlıkların ardında bırakmıştım.”
“Yoruldum, çok yoruldum
Biraz değil, çok yoruldum o şehirde
Çokları çok aldı yaşamda benden
Kimine ekmeğimi, kimine zamanımı vermekten.”
Fakir Baykurt
MekânsızSibel Gündüz · İkinci Adam Yayınları · 20240 okunma