“…Bir şehir, tarih, bir tuval sırıtıyor bak! mevsimler kanıyor kulaklarında plaklar; cızırtılı, çizik, kakafonik argolar, ağızlar, nenemin yamalı bohçası dil bu tütsünün içinden geçmeli yeniden onu kokmalı yüzüm, saçlarım nem varsa onu kuşanmalı bu şehrin rengine…”