Okuduğum en lezzetli cümlelere sahip kitaplardan biri oldu. Geçmiş ve gelecek arasında, nesilleri zaman yolculuğuna çıkaran bir çalışma, diyebiliriz. İnsanın kimlik, kök ihtiyacını çok özenle işlemiş olan bu çalışma, insana dair pek çok duyguyu samimiyetle dile getirmiştir. Çalışmada insanın yalnızlığına, hem kişisel hem de toplumsal yalnızlaşmaya işaret edilmiştir. Süreç romanı diyebileceğimiz bu roman, savaşlar, karşıtlıklar, toplumsal çatışmalara dikkat çekmektedir. Hatırlamak, aidiyet kurmanın en temel yoludur.. Öyleyse hatırlayalım..
Adıyaman'da bulunan Menzile bağlı insanların Menzile bağlı olmadan ve olduktan sonraki değişimlerini ve hayat hikayelerini anlatan güzel tasavvufi bir kitaptı. İnsana manevi anlamda huzur veren ve o cemiyetteki huzuru hissettiren bir kitap. Okuyucuyu sıkmayan yalın bir dili vardı kitabın. Tasavvufa ilgisi olan herkes okuyabilir. Olmayanlar da okuyabilir :) Okuduktan sonra merak edip araştırma yoluna gireceklerdir zaten.
Selam ve dua ile...
Sufilerin sufi olmadan önce ve sufi olduktan sonraki hayatlarini ve baslarindan gecen olaylari anlatiyor. Sıkılmadan okudugum halde olaylar genellikle aynı başlayıp aynı bitiyor. Sufilerin yasadigi olağanüstü haller ise bana çok abarti geldi. Belki bu haller gerçekten yaşanmış olabilir fakat ben ihtimal veremiyorum. Kısacası sufilige adım atmak isteyenler için bir kitap olabilir. Ama normal bir dini kitap okumak isteyenler bu kitabı saçma ve abartılı bulacaklardir. Fazla dini bilgi yok. Hep sufi ve gavs arasındaki olaylar var olaylar birbirine benzer olsa da kitap hayli kalın.