Geçtiğimiz yıl katılmış kitapların arasına, bu yıl hatta bu ay da benim kitaplarımın arasına katılacak, benim dünyamı değiştirecek. Bu ay alıp okuyacağım, sözüm var, kendime :)
İtalya toplumunda varoş kesimi, bu kesimdeki aile yapısını ve gençlerin yaşamını özellikle iki genç kızın ilginç arkadaşlığını anlatan bir kitap. Türk kültürüne oldukça aykırı bir içerik.
Yazar sosyal medyada veya pırıltılı görünen hayatlarda yaşananların ve gençlere cazip gelen bu hayatların ne kadar aldatıcı olduğunu anlatmak istemiş. Ancak ben çocuğumun okumasını istemem sanırım bu kitabı.
Kızların yaşının oldukça küçük olması çok rahatsız edici. 13 değil de en azından 16 yaşında gibi kurgulansalar ne zararı olurdu konuya acaba? Yine de 18 yaş altına okutulmasını hiç önermiyorum.
"Hayat,var olmak için anlatılmaya ihtiyaç duyar mı?"
Romanın temelini oluşturan bu cümle. Çünkü Elisa kalbini acıtan geçmişini ve arkadaşını anlatıp anlatmamakta, onu roman olarak yayımlayıp yayımlamamak konusunda çok kararsız. Anlatmazsa yaşadıkları hiç var olmamış mı olacak?Ya da geçmişin bulanık sularından çekip çıkarmak mı gerekiyor. Her şey yerli yerinde kalsa olmaz mı?
Elisa geçmişi ile yüzleşebilmek için eski günlükleri ve geriye dönüşlerle yaşadıklarını kısa bir süre içinde yazar.Neler mi bunlar?Sorunlu aile ilişkileri, arkadaşlıklar, ihanetler,cinsellik, edebiyat, eğitim sistemi,internet dünyasi,sosyal medya etrafında iki arkadaşın, Beatrice ve Elisa 'nin,hikayesini anlatıyor yazar.Elisa icine kapanık, hayati kitapların arasinda geçen, asosyal bir karakterdir.Beatrice ise dikkat çekici, güzel, akıllı ve okulda başarılı bir kızdır. Iki zit kutuplarda yer alan bu karakterler birbirini çekilir .Disaridan cok uyumsuz görülen ancak cok iyi anlasan iki arkadas olurlar. Yasananlardan sonra bazen Beatrice 'e bazen Elisa'ya,bazen ailelerine hak veriyorsun. Karakterlerin hepsiyle bir şekilde özdeşlik kurabiliyoruz. Romanın en güzel ve duygusal gerçekçi kısmi da burada yatıyor.
Roman biraz Napoli romanlarını hatırlatıyor ki romanın bir yerinde bundan da bahsediyor. Edebiyat dünyası ve sosyal medyanın da karşılaştırıldığı bu romanda sosyal medya gelince edebiyat yok oldu mu sorusunun cevabı da bulunabilir. Sahi sosyal medya edebiyatı öldürdü mü?
Bir ArkadaşlıkSilvia Avallone · Hep Kitap · 202140 okunma
Kitapta Bea'nin "blog açtığı" bölüme gelene kadar tamanen Ferrante çakması bir kitap olduğunu düşünüyordum. Fakat o bölümden sonra Ferrante etkisi devam etse de son kitapta çok güncel bir konu var : son 15 yılda hızla içimize işleyen internet.. Zaten bence de kitabı Ferrante'nin kızlarından ayıran nokta bu, evet bir yere kadar iki arkadaşlığı okuyoruz ama bir noktadan sonra o arkadaşlık çok başka şeye evriliyor. İnsanların sosyal medyada bize sundukları ya da bizim sunduklarımız gerçekten biz mi ? Çocuğumla tartışıp moralim bozulduktan sonraki hissettiğim duygunun sahibi kadın mıyım ben yoksa o tartışmadan sonra gülümseyerek çocuğuma sarılan kadın mı ? Ben kitabı severek okudum, kendi yaşıtım karakterleri okurken kendimden çokça şey buldum.Hepimizin Elisa gibi görüntüleri sevmeyen, o kişilerin varlığını,gerçekliğini seven kişiler olmamızı diliyorum.Ve yazarın sormak istediği soruya vereceğim cevabıma gelince : evet, hayat var olmak için gerçekten de anlatılmaya ihtiyaç duyar.
Bir ArkadaşlıkSilvia Avallone · Hep Kitap · 202140 okunma