Simon Montefiore, Çarlık İmparatorluğu'ndan kaçan atalarının hikayeleriyle büyüdü. 1990'lı yılların başlarında serbest zamanlı muhabir olarak çalıştığı Sovyetler Birliği'nde devletin çöküşüne şahit oldu ve sonrasında Kafkasya'daki savaşlardan Moskova ve Sen Petersburg'daki olaylara kadar tüm dramı gördü. Bir tarihçi olarak, son on yılını Rus arşivlerini inceleyerek geçirdi. Orada bulduğu kişisel hikayeler ve Rus ailelerle yaptığı görüşmeler bu romanın çoğuna ilham verdi. Yazdığı tarih kitapları çoksatanlar listesine girdi ve otuz dilde yayımlandı. Catherine The Great and Potemkin adlı kitabı Samuel Johnson, Duff Cooper ve Marsh biyografi ödüllerinin kısa listelerine girdi; Stalin: The Court of the Red Tsar adlı kitabı 2004 yılında British Book Awards'ın Yılın Tarih Kitabı ödülünü aldı; Genç Stalin ise 2008 yılında Costa Book Awards'ta Yılın Biyografisi Ödülüne layık görüldü.
Yazar Londra'da romancı eşi
Kudüs mutlaka okuyun. Cok boyutlu dusunme ve buyuk resmi gormek gibi klise laflari bir kenara birakmak isterdim ama birakamiyorum. En fazla ihtiyacimiz olan kliseler su anda.
Çariçe ll.Katerina!
Güzellik bahşedilmiş kadınların en iyi çağını yaşadığı o döneme ulaşmıştı. Kapkara saçları, ışıltılı teni ve pembe yüzü, iri belirgin ve etkileyici mavi gözleri, uzun siyah kirpikleri, kalkık bir burnu, öpülesi dudakları... ince bir yapısı vardı, küçük değil uzundu; hızlı ama büyük bir asaletle hareket ediyordu, tatlı bir sesi
Kitap için, yirminci yüz yıl Rusya'sının yaşadığı üç önemli dönemden kurgulanmış dramatik tarihi ve siyasi bir roman diyebiliriz.
Kitapta, Çarlık Rusya'sından komünizme geçiş olan Ekim devrimi, Stalin dönemi ve SSCB'nin yıkıldıktan hemen sonraki Rusya dönemi olmak üzere üç döneme ait olaylar, Saşenka adındaki bir kadın karakter ve ailesi ön plana çıkarılarak kurgulanıp bize aktarılmaktadır. Bu üç dönemin de aynı kitapta toplanarak konu haline getirilmesi, aynı zamanda da olayların gelişimi ve yıllara yayılan neticelerinin anlatılması, yaşananların dramatik yönünün bize tüm açıklığıyla gösterilmesi açısından önem arz etmektedir.
Kitabın müthiş bir akıcılığı ve sürükleyiciliği var. Kesinlikle sıkılmadan okunuyor. Özellikle bu sayılan dönemlerdeki Rusya' da yaşananlar hakkında fikir sahibi olmak isteyenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Okunmasını da tavsiye ediyorum.
Kitabın akıcı ve sürükleyici bir dili var
Kitap için, yirminci yüz yıl Rusya'sının yaşadığı üç önemli dönemden kurgulanmış dramatik tarihi ve siyasi bir roman diyebiliriz.
1916 St. Petersburg, 1936 Moskova ve 1994 Londra. Ve cesur, güzel ve kararlı bir Rus Yahudisi Şaşenka. Hikaye o kadar hüzünlü ki etkisi var kii
Dönem flim ve roman severlere acizane