Büyük bir çoğunluk sessiz bir çaresizlik içerisinde içlerine kapanmışlar. Sevmedikleri insanlarla beraber, sevmedikleri işleri yapıyorlar. Sevmedikleri bir hayatı yaşıyor, arzulamadıkları bir hayatın çarkının içinde bir şekilde dönüp gidiyorlar.
Etrafımıza baktığımızda nice insanların çok güzel evlerde oturduğunu, çok güzel arabalara bindiklerini, çok güzel imkânlara sahip olduklarını ama buna rağmen mutsuz olduklarını görüyoruz.
Uzaya gittik ve galaksileri keşfettik ama kendimiz, eşimizi, çocuklarımızı keşfedemiyoruz. Aya ayak bastıp gelen biz insanoğlu, bir adım ötesinde sofrasına koyacak ekmeği olmayan komşusunu fark edemiyor.