Stanley Edward Lane-Poole İngiliz bir oryantalist ve arkeologdu. Poole, annesi Sophia Lane Poole, kardeşi Reginald Stuart Poole ve amcası Edward William Lane gibi ünlü oryantalist bir aileden geliyordu. Diğer amcası, seçkin bir Victoria litografı ve oymacısı olan Richard James Lane'di.
Eziyet ve çapkınlığa görevlileri arasında asla izin vermedi ve o çağda hiç kimse kadınlara tecavüzü ondan daha sert cezalandırmadı.
O asla ordularının insanların ekinini çiğnemesine izin vermezdi. Askerleri 'iki ip arasında yürür gibiydiler' der bir tarihçi. Hiç bir askerin bedelini ödemeden bir çiftçiden bir deste saman almasına bile izin vermedi. Zorbaları çarmıha gererek sertçe cezalandırırdı. Yoksullardan vergi almada yumuşaktı.
"Görünmeyeni ve görüneni bilen, eşi ve benzeri olmayan Allah'tır..."
"Doğru." Diye mırıldandı hükümdar. "Ona güvenirim." Derken gülümsedi, yüzü aydınlandı ve ruhunu Allah'a verdi.
Selahaddin martın 4'ü, 1193, çarşamba günü 55 yaşında vefat etti.
Osmanlı tarihi ile ilgili inanılmaz ilgi çekici ve çok farklı bir eser. Padişahların ve dönemlerinde etkili olan devlet adamlarının özel yaşamlarına değinen, batılıların gözünden olaylara bakan son derece farklı bir eser olmuş, Çok şaşıracağınız yaşam döngüsüne sahip padişahlar var. Belki de hayatınız boyunca hiç duymadığınız nitelik ve özellikler göreceksiniz akademik alıntıları ile. Osmanlı tarihine ilgisi olan herkse tavsiye ederim, son derece akıcı bir dil ile yazılmış, merak uyandıran güzel bir eser.
Avrupa kıtası genel olarak Orta Çağ'da Karanlık bir gelişim çizgisin de iken İspanya ve Portekiz aksi bir düzlemde ilerliyordu. Abbasilerin başkaldırısı ile Ortadoğu ve Hicaz havzasında otoritesini kaybeden ve kaçan Emevi hanedan mensupları İspanya topraklarında ( fetihler daha önce başladı Tarık Bin Ziyad komutasında) Endülüs Emevi devletini kurarak Batı Avrupa'da bilimsel anlamda gelişimin temelini attıkları gibi merkezi otoritesi güçlü bir devlet kurdular. Yaklaşık olarak 700 küsür yıl tarih sahnesinde kalan Endülüs Emevi devleti Avrupa için bulunmaz bir hint kumaşı olmuştur. Mağribiler, Afrikalılar ve Araplar önderliğinde oluşturulan yönetim anlayışı genel olarak merkezi otoritenin sultanlar öldükçe sarsıldığı fakat Avrupa'nın içinde bulunduğu kaotik ortam sayesinde dış bir düşman tarafından yıkılmadığı kritik dönemlerde yaşadı. Emeviler, Hıristiyanlara göre daha merhametli olurken Hıristiyanlarda böyle bir şey söz konusu değil. Toplu katliamları ile İsabelle ve Ferdinand tarihte zalim yöneticiler olarak yerini aldı. Endülüs'ün düşmesi ve sonrası da Morisko olacak olan İspanyol Müslümanlar ile diğer etnik unsurların buradan sürülmesi ve yer yer katledilmesi İspanya'nın bugün ki gelişimi de dahil birçok olgusunu çok olumsuz yönde etkileyecektir. Kardinaller ele geçirdikleri Arapça kitapları tıpkı Hülagü'nün Bağdat'a girdiğinde efsanevi Bağdat kütüphanesini yakması gibi yapacak ve İspanyolların çok uzun bir süre karanlığa gömülmelerine neden olacak. Endülüslerle ilgili çok spesifik bilgiler edineceğiniz bu güzel eseri merakı olanlara tavsiye ederim.
Kitabı biz okuma grubumuz için almıştık ilk. Okuma grubu için pek uygun bir kitap değil ama 1927 yılına kadar var olan İslam Devletleriyle ilgili yazılan belki de en iyi kitap diye bilirim. Kitap İslam devletlerini bölge bölge olarak ele alıp inceliyor. Ayrıca devletler ile ilgili kısa bilgiler yanında devleti yöneten hanedanların da aile şeceresini vermesi kitabın en sevdiğim özelliklerinden biri oldu. Kitabın fiyatının bir az pahalı olmasına rağmen konuyla ilgili araştırma yapanların evinde el altında bulunması gerektiğini düşünüyorum