Suçlunun eşsizlik duygusu değişimin önündeki aşılması güç bir engeldir. Kendisini birine tüm yönleriyle açmak, kusurları kabul etmek ya da farklı düşünen bir bakış açısına kulak kabartmak onun için teslimiyet ve psikolojik yok oluş anlamına gelir.
Öfke yıkıcıdır. Öfke,tehlikeden yalnızca bir harf uzaktadır. Ne bir şeyi çözer ne de inşa eder. Her şeyi yok edebilir. Öfke bir tercihtir. İşler ters gittiğinde tersliklerle birlikte aynı yöne gitmeyin. Kötü bir durumu daha da kötüleştirmeyin. Nasıl ki zehir içmenin "makul" bir zamanı yoksa öfkenin de makul bir zamanı yoktur. Düşük şiddette bir öfke yine de her an denetimden çıkma eğiliminde olan bir öfkedir. İçinde bulunduğunuz durumu kafanızda diğer insanın bakış açısından canlandırmaya çalışın. Kabul edip etmemeniz önemli değil, diğerlerinin bakış açısını dikkate almak öfkelenme olasılığını azaltır.
Ernest Hemingway "Çanlar kimin için çalıyor?" Adlı romanında "ölümcül öfke tastamam ortadan kalktığında" Robert Jordan'in zihninin "sessiz, boş,sakin ve temiz" olduğunu yazmıştı. Kızdığı zaman zihni "fırtınada nefes alamamaya benziyordu"
Özellikle polisiye ve psikoloji ağırlıklı kitaplarda, suçlunun zihnine girmeyi severiz. Ne düşünüyor, nasıl hareket ediyor, dikkatle takip ederiz satırları. Ve hepsinde de çarpık, sağlıksız bir zihin karşılar bizi. Klinik psikolog #stantonsamenow un da 50 yıllık kariyeri boyunca üzerinde çalıştığı konu bu.
Yıllardır hayat hikayeleri içeren
Suçlular Nasıl Düşünür?
Herkesin okuyabileceği bir kitap olmadığını söylesem yanlış olmaz diye düşünüyorum. Her kitap herkesin ilgisini çekmez elbette ancak bu kitapta daha spesifik bir konu işlendiği için herkese hitap etme konusunda yetersiz kalacaktır. Psikolojiye ve özellikle suçlu psikolojisine meraklı olanlar için oldukça aydınlatıcı bir kitap olmuş.