Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Stepal Kepton

Stepal Keptonİhtiyar yazarı
Yazar
8.8/10
9 Kişi
14
Okunma
3
Beğeni
947
Görüntülenme

Stepal Kepton Sözleri ve Alıntıları

Stepal Kepton sözleri ve alıntılarını, Stepal Kepton kitap alıntılarını, Stepal Kepton en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Benim dinim vicdanım, kıblemse aklımdır.
Çok açıktı ki özellikle Sami ırkının göçebe, köle ve çölün zorlu şartlarında yaşayan kabile ve ulusları akıl doyuran bilgiyi değil elbette ganimeti ve karın doyuran rahat yaşamayı arzulamışlardı. Bunun en açık örneği de öteki hayatta vaat edilen ödüllerdi. Doğuda bu tür ödüllere neredeyse hiç ihtiyaç duyulmamış hatta ölümden sonra bir hayat olup olmadığı dahi tartışılmamıştı. Budha ve Konfüçyüs sonrası konularını tartışmaya gerek bile duymamış, bu konuda ısrar edenleri de terslemişlerdi. Oysa Ortadoğu'da ölümden sonra verilecekler bu dünyada (çöl insanının) hep özlem duyduğu serin ırmaklar, şaraplar, kadınlar ve meyvelerdi. Kötülerin sahip olacağı şeyse sıcak çölün daha da sıcak haliydi. İşte tüm bunları söyleyenler Ortadoğu'da tanrı ya da tanrının elçileri olarak kabul edildi. Bu inanç aslında anlaşılabilirdi; sonuçta bu dünyada yaşanmak istenen hayat yaşanamıyordu ama başka bir yerde buna sahip olmak için kaybedecek pek bir şeyde yoktu. Yani kimse itiraf etmiyordu ama aslına bakılırsa tanrı bu insanlara borçluydu.
Reklam
Tüm bunlar bir araya geldiğinde Yahudilerin tanrısı aslında Afrika'daki bir volkan tanrısı; Musa'nın doğum hikâyesi aslında bir Akad kralının doğum hikâyesi ve Musa'nın on buyruğu aslında Kral Hamurabi'nin yasalarıdır diyebilmek bana çok inandırıcı geliyor. Evet! Kabul etmeliyim ki bu kesinlikle baş döndürücü bir serüven ama Yahudilerin (ve atalarının) tarih boyunca etkileşimde olduğu halklar (ve onlardan aldıkları diğer miraslar) göz önüne alındığında, bu tablonun gerçek olması kaçınılmaz gibi görünüyor. Yani Musa tamamen ithal bir efsanevi karakter gibi görünüyor.
Evet evet sonsuz alem yaşıt kızlar huriler oh allah artırsın
Yeryüzünde savaşı kim kazanır ve sağ kalırsa mükâfatları hazırdı: kadın, toprak, hayvan ve onların sahip oldukları hazineler (yani para, mücevher, altın gibi şeyler). Şayet bu savaşta olurda lejyonlar ölürse yine endişe etmelerine gerek yoktu çünkü diğer tarafta da benzer hediyeler onları bekliyordu. Yani taraflar için kaybetmek hiçbir durumda söz konusu değildi.
Tanrıların öncesinde putperestlerin yaptığı ibadetlerin aynılarını onların da yapmalarını istemeleri (Ör: Kabe etrafında dönmeleri, hac yapmaları, kurban kesmeleri, namaz kılmaları, sünnet olmaları vs.) hayli ilginç değil midir?
Reklam
Ben eminim ki yarın (varsa) gökyüzü cennetine gidenler, bu defa yeryüzü cenneti için kavga edecekler.
Nasıl bir mantık
Şayet kutsal kitaplar bozulabiliyorsa o halde her şeyi bilen bilge tanrılar gönderdikleri kitapların bozulacağını nasıl olurda bilemezlerdi? Bozulacağını biliyorlarsa o halde neden göndermişlerdi ya da bozulmayacak kitaplar gönderemezler miydi?
Musa, ithal bir karakter
Yahudi tanrısı aslında Afrika'daki bir volkan tanrısı; Musa'nın doğum hikayesi aslında bir Akad kralının doğum hikayesi ve Musa'nın on buyruğu aslında Kral Hammurabi'nin yasalarıdır.
"Göklerde oturan tanrılar şayet dünyaya birisini göndermek ya da insanlara bir şeyler söylemek isterlerse yıldızları kullanırlar ve bu işaretler sayesinde şifreyi çözen kahinlerde tanrılardan gelen bilgileri halka ya da hükümdarlara iletirlerdi."
E-kitap
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.