Stieg Larsson yazarının 10 üzerinden puanlarına göre en iyi kitapları
Hakkında
Milenyum üçlemesinin yazarı olan Karl Stig-Erland Larsson, 1954 yılında doğan, 2004 yılında hayatını kaybeden İsveçli gazeteci ve yazardır. Ejderha Dövmeli Kız (The Girl with the Dragon Tattoo), Ateşle Oynayan Kız (The Girl Who Played with Fire), Eşek Arısı Kovanına Comak Sokan Kız (The Girl Who Kicked the Hornets' Nest) romanları, 40'tan fazla dile çevrilmiş ve milyonlarca satmıştır. Asıl ilginç olan, sonradan olağanüstü başarı kazanmalarına rağmen, Larsson öldüğünde romanlarının henüz basılmamış olmasıydı. Cünkü işten sonra sadece kendi keyfi için yazdığı kitapları hiçbir yayınevine göndermemişti. İlk romanı olan Ejderha Dövmeli Kız, ölümünden 1 yıl sonra, 2005 yılında İsveç'te basıldı. Kitabın orijinal ismi Man Som Hatar Kvinnor yani, Kadınlardan Nefret Eden Adam'dı. Fakat İngilizce'ye The Girl With The Dragon Tattoo (Ejderha Dövmeli Kız) ismiyle çevrildi. Larsson, Milenyum'u 10 kitaplık bir roman serisi olarak planlamıştı. Hatta dördüncü romanın ilk 4 bölümünü de yazmıştı. Ölümünden sonra, dizüstü bilgisayarında beşinci ve altıncı kitaba dair notlar da bulundu.
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Merhaba Kıymetli Okurlar,
📣Bir çekiliş yapmayı planlıyorum kitap seti hediyeli. Ama hediye edeceğim seti birlikte seçelim istiyorum. Bunun için 5 farklı set belirledim:
1️⃣
Ejderha Dövmeli Kız (6 kitap tam takım)📚
❗Yapmanızı istediğim tek şey istediğiniz setin "NUMARASINI" yoruma yazmanız.
📌En çok yazılan set seçilecektir. Seçilen set için "bu yıl bitmeden" bir çekiliş düzenleyeceğim. Bana yardımcı olduğunuz için teşekkür ediyorum.
Kitapla kalın!
Serinin son kitabı olmasının bilinciyle biraz da üzülerek okudum.
Devam kitaplarında normalde kalite düşer, heyecan ve aksiyon azalır, ama bu seri her kitabında üstüne koyarak ilerliyor.
Zaman zaman detaylara yer verilmiş ve tempo düşüyor ama dikkatinizi dağıtacak derecede değil.Buna rağmen sıkılmadan bitirdim.Okunma oranının düşük olmasının kitabın kalın olmasından kaynaklandığını düşünüyorum.
Kitabın kalınlığına bakmadan ve önyargılarınızı bir kenara koyup bu seriye başlayın. Pişman olmadığınızı anlayacaksınız.
Ahh Millenium Serisi!!!!
Eğer ki şıp diye yutulan basit ve düşünmeyi gerektirmeyen kitapları seviyorsam bu seriden uzak durmalıyım. Bağlantıların yine ve yeniden mükemmel bir noktaya vardığı, pek çok şeyin 'vuuuhuuu' dedirterek açıklığa kavuştuğu mükemmel bir ikinci kitaptı.
Not: Eğer serinin devamında bir eksiklik hissedersem kitapta aldığım notlara geri döneyim!!!!
Seriye dair sevmediğim tek şey gerçekten de sadece kitapların filmiydi... Soranlara Şiddetle tavsiye etmediğini söylemeyi UNUTMA!!!!
Şu anlık seriye devam etmek istemiyor oluşumun sebebi Lisbeth'in başına istemediğim şeyler geliyor oluşu (April 8, 2020) ama birkaç güne kitabı elime alacağımı ikimiz de biliyoruz (ben ve ben)..
Kitabı okumaya başladığım andan itibaren neden bu kadar geç kalmışım ya da ertelemişim diye hayıflandım durdum.....Bazen güzel şeyleri görüp bilmemize rağmen erteleyebiliyor ,güzel olmayanlara öncelik, değer veriyoruz....Güzel olanlar ise sabırla bekliyorlar...Belki de kavuşma geç olunca hissettirdikleride bir o kadar kiymetli oluyordur ki öyle de oldu....Demem o ki dostlar sizde benim gibi bu şahane seriye başlamayı erteleyenlerdenseniz eğer hiç durmayın hemen ilk kitapla başlayın .....zira ilk kitabın ardından duramayacak seriyi tamamlamak için karşı koyulamaz bir istek duyacaksınız....şu an ben öyleyim ikinci kitaba başladım serinin diğer üç kitabının da siparişini verdim yoldalar .... Gelelim kitaba 640 sayfalık elde oldukça ağır okurken su gibi akan bir kitap....Şahane bir kurgu ,olay örgüsü ilmek ilmek işlenmiş hiçbir kopukluğu barındırmayan duru bir anlatım....Karakter analizleri bir psikoloğun elinden çıkma desem yanlış olmaz sanırım....Polisiye yöntemlerle ele alınan bir gazetecilik serüveni.....Karakterler gayri kanuni yöntemlerle olayları araştırır ve çözerler....Heyecanın hız kesmediği,sırlarla dolu korkunç bir geçmiş....Yazarın her bölüm başında değindiği acımasız gerçekler,istatistikler....Çok güzeldi....Yazarın talihsiz ve zamansız ölümü olmasaydı eğer kim bilir bizleri daha ne harika hikayeler bekleyecekti.....Keyifle okudum.....