Daudzadah'a göre, tüm bilgelik şu eski geleneksel hikayenin çeşitli düzeylerdeki yorumlarında yatıyor:
Uzak bir mükemmellik diyarında bir karısı ve mükemmel bir oğlu ve kızı olan adil bir hükümdar vardı. Hepsi bir arada mutlu bir şekilde yaşıyorlardı.
Bir gün baba çocuklarını huzuruna çağırıp şöyle dedi:
'Zaman geldi, tıpkı herkes için geldiği gibi.
Çok uzaklardaki başka bir memlekete gideceksiniz.
Değerli bir Mücevheri bulup geri getireceksiniz.'
Çocuklar kılık değiştirerek hemen tüm sakinlerinin karanlık bir hayat sürdüğü yabancı bir memlekete götürüldüler. Bu yerin öyle bir etkisi vardı ki iki kardeş sanki uykudaymış gibi başıboş dolanarak birbirleriyle temaslarım yitirdiler.
Arada sırada ülkelerine ve Mücevhere benzer şeyler görüyorlardı, fakat bunlar ki sadece artık gerçeklik olarak kabul etmeye başladıkları hayallerinin derinliğini arttırıyordu.
Çocuklarının içinde bulunduğu bu durum kralın kulağına çalındığı zaman güvenilir bir hizmetkar olan bilge bir adamla onlara bir mesaj gönderdi.
'Görevinizi hatırlayın, rüyanızdan uyanın ve bir arada kalın.'
Bu mesajla birlikte çocuklar kendilerine geldiler ve imdatlarına yetişen rehberlerinin yardımıyla Mücevheri saran devasa tehlikelere meydan okudular ve Mücevherin sihirli yardımıyla kendi ışık diyarlarına geri dönüp orada sonsuza dek mutlu yaşadılar.*
* İdris Şah, Thinkers of the East eserinde ' The Precious Jewel', London: Jonathan Cape, 1971, s.123
Sayfa 7 - okyanus 2003, stuart litvak 1984