Yalnız kaldığımda en büyük korkum, yanıma gelenlerin benim yalnızlığımı gidermeye çalışmalarıdır.
Düşünen insanın yalnızlıktan sıkıldığını zannedenlerin sayısı az değildir.
Toplumun gerekli kıldığı ve çoğunu ahlak olarak nitelediği davranış kuralları ile yöneticilerin topluma yüklediği ödevler beni ilgilendirmez. Ben benden sorumluyum ve bildiğim gibi yaşarım!
"Aile kavramı doğaya aykırıdır. İster kadın ister erkek olsun, tek bir eşe bağlı olmak insanın kendini yüceltmesinin önünü keser. Aynı şekilde çocuklar, iki kişinin ortak değeri olarak doğarsa da toplumun sorumluluğundadır."
Bir meslek sözleşmesi olarak hazırladığın bu metnin daha ilk satırında, hekimlerin tanrılar üzerine yemin etmesini istiyorsun, öyle değil mi? Çünkü sen, halktan biri değil, Tanrı Asklepios sülalesinden geldiğin için, çok istemene karşın kendini tanrılardan kurtaramayan bir hekimsin. Yazmış olduğun bu ant metnine ben Hipokratik büyü diyorum. Aldatıcı bir kutsal hekim yaratarak halkın gözünü boyayan bir metin!
Eğer halktan gelen bir hekim olsaydın, hekimlik uygulamasına parayı karıştırmazdın! Senin hem parayla hasta baktığını hem de öğrencilerinden para aldığını bilmeyen yok. Bütün bu açıkların ortadayken, söylediklerime ne hakla celalleniyorsun?"
"Her şeyi elde ettiğimde de, senin yaşadığın gibi yaşamanın gerçek kurtuluş olacağına inandım. Ama senden farklı düşündüğüm bir şey var; kurtuluş sadece senin gibi yaşamak değil, senin yanında ve seninle birlikte yaşamak da önemli!"