Hakkında
1977 Adıyaman doğumlu. Atatürk Üniversitesi’nden mezun oldu. Yurdun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yaptı. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nde Eğitim Yönetimi ve Teftişi alanında yüksek lisans yaptı. Halen bir eğitim kurumunda yöneticilik yapmaktadır. Şiir, roman, deneme ve öykü alanında çalışmalarda bulundu. Şiir ve yazıları Mavi Dünya, Tay, Çağla, Kapadokya, Göreme, Gerçek gibi çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlandı. Şiirlerinde daha çok aşkı işlemiş, kafiyeden uzak serbest bir tarz kullanmıştır. Şiirlerinde Orhan Veli ile Ümit Yaşar Oğuzcan’ın etkileri daha fazla görülür. Öykülerini daha çok şiirsel bir dille yazdığı için bu özellik öykülerine akıcılık kazandırmıştır. Şiirlerinden bazıları 2007 yılında Tay Dergisi Yayınlarınca 8. Uluslar arası Altın Safran Belgesel Film Festivali Şiir Ödülü Seçkisinde “Ortak Kitap”ta yayımlandı. İlk şiir kitabı “Zamansız Gitmeler” adıyla Haziran 2008’de Altın Bilek Yayınlarından çıktı. Ekim 2009’da “Hayata ve İnsana Dair” adıyla ilk Deneme kitabı ARES Kitap Yayınlarından çıkarak okuyucuyla buluştu. Mayıs 2011’de “Peçeli Sevdalar”adıyla ikinci şiir kitabı, “Kendi Kaderini Sev” adıyla ilk Öykü kitabı ve“Çıkmazdaki Kadın” adıyla da ilk Romanı Alter Yayınları’ndan çıktı.Ayrıca Gerçek Gazetesinde köşe yazarlığının yansıra her hafta Güneş TV'de "Hayata Dair" adlı kültür sanat edebiyat programını sunmakta.
Tam adı:
Şükrü Uyar
Unvan:
Türk Şair, Yazar
Doğum:
Adıyaman, 1977
Okurlar
7 okur beğendi.
83 okur okudu.
1 okur okuyor.
51 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
mantıksız olduğunu bile bile aşkı seçecekti.
Sayfa 59 - Kerasus yayınlarıKitabı okudu
Duyulmasın bu şehrin sokaklarında nasıl ağladığım.
Sayfa 12 - Alter yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Aile içindeki ben
Bazen olaylar karşısında ev halkına sinirlenir ve onun bu siniri tepkiye neden olurdu, ancak onu kimseler anlamaya çalışmazdı.
Sayfa 8 - KerasusKitabı okudu
Vefasız dost için yanma bu kadar;
Nankörlük beşerin hamurunda var.
Gördüğün yarayı, sen yine de sar;
Kullar bilmese de Mevla bilir ya...
Sayfa 132 - Kerasus yayınlarıKitabı okudu
NE GÜZEL
Ne güzel seni düşünmek
Seni sevmek
Bir gülü sular gibi koklar gibi
Vitrinlerinden bayramlık seçer gibi
Tepeden tırnağa sana vurulmak
Sende tutuşmak, sende yanmak
Ve sönmek sularında
Ne güzel sana gelmek
Ve sende kalmak bir ömür..
Sayfa 46Kitabı okudu
İletiler
"Hayat üç günden ibarettir; dün, bugün, yarın." Hz. İsa
Fazla üzülme!
Hayat dediğin nedir ki?
Dün, bugün ve yarın...
Anlayacağın üç günlük dünya işte...
Sen olmadan ne önemi var ki?
Kaldır başını, dik dur, omuzların düşmesin.
Şu akan suyun sesini dinle.
Yağmurda sırılsıklam ıslanmasını bil.
Rüzgâra tut saçlarını.
Güneşe doğru yüzünü dön.
Derin bir uyku çek.
Sabaha sevdiğinin koynunda uyan.
Nostalji yap, yürü o eskiden oturduğun sokaklarda...
Şiirler oku sevdiğinin kulağına.
Ya da yalnızlığına bir şiir yaz..
Şükrü Uyar
Yorumlar ve İncelemeler
1000 Kitap üyesi yazarlardan sayın 
ŞÜKRÜ UYAR ın yeni çıkan kitabı. Ve yine imzalı. Gerçek hayat hikayeleri herkes gibi benimde ilgimi çeker. Kitabımızda 13 adet kısa ama çok etkileyici, hüzünlü hayat hikayesi mevcut.
Ayşe yüreğine dokunabilecek bir kocası olsun isterdi. Zoraki bir evliliğe mahkum edilmişti. Evleneceği adamın üniversite mezunu olduğunu öğrenince heyecanlanmıştı. Tabi üniversite mezunu demek bilgili, kültürlü romantik demekti. Ne yazık ki hayatın ırmakları yine ters yöne akmıştı. Genç yaşında solup gitmişti. Keşke hayat, her isteyenin istediği gibi yaşansa.
İki genç aşkı umut etseler de yalanlar ve göreceli kavramlar bir şekilde önlerini kesiyor. Keşke yaş konusunda yalan olmasaydı keşke sonu daha güzel bitseydi.
Siyaha yolculuk hikayesi öyle güzel öyle içten anlatılıyor ki, o an deniz kenarında olup kendinizi denize bırakma isteği uyandırıyor.
Güzel Dede, ey güzelim gazi dede. Mezardaki sevdiğine götürdüğü gülün aynısını evdeki karısına da götüren aşık dede. Kalbindeki saatin akrebi Zühre yelkovanı Fatma olan güzel dede.
Babam nerede diye soruyor çocuklar. 12 Eylül olaylarında evden zorla alınıp götürülen babalar nerede.
Ve O an, o perçemler aşkın üstüne Eylül gibi hüzün gibi düşer. Çaresizdir artık keşkeler.
