İstiklal Marşı yazıldığında henüz bir cumhuriyet yoktu fakat cumhurun mutabakat metni olarak İstiklal Marşı, ne için savaştığını gösteren bir vesikadır.
At, bozkırlı insanın gözünde adeta kendisiyle birlikte savaşa katılan bir silah arkadaşı olmuştur. Prof. Dr. Saadettin Gömeç'in de belirttiği gibi: "Harbe girecek er atının kuyruğunu bağlar veya keserdi ki, buna eski Türklerde "tullama" diyorlardı. Artık o kişi, vatan ve millet için kendini fedaya ve şehitliğe hazırlamış demektir. Kelimenin anlamı bugün de Türkçemizde kullandığımız dul sözüyle ilgilidir. Atını da bir eş olarak gören Türk, çarpışma esnasında öldüğünde atının ve evdeşinin ersiz kalacağını bildiğinden böyle bir tören icra ediyordu."