1980 yılının 16 Ocak günü idi. Saat sabaha doğru 6.44'ü gösteriyordu. Üç kader arkadaşı, darağacında sallanıyorlardı. Tıpkı, Türkmenlere güzel günleri müjdeleyerek dalgalanan üç bayrak gibi...
15 Aralık 1055 Cuma günü, hutbenin Tuğrul Bey adına okutulmasını emreden Halife Kaim, böylece dünyevi saltanatı bırakıp, sadece ruhanî sıfatı olduğunu, liderliği Türk Hakanı Tuğrul Bey'e bıraktığını hukuken de kabullendiğini açıkça gösteriyordu.
Düşmanlar dötr koldan girdi vatana
Acıyan yok yerde şehit yatana
Yurdum tatlı lokma yutan yutana
Nerde kaldı üstün geçen çağlarım
Kerkük diye söyler inler ağlarım
Bizim için hayat inandığımız mücadeledir;haklılığına inandığımız mücadeledir. Her şeyin bir bedeli vardır. Biz de davamızın bedelini ödüyoruz. Bizden sonraki kuşaklara örnek olmak, inancımızın gereğidir.
Kerkük, Osmanlı yönetimine girmeden önce de Türkmen topluluklarının yaşadığı bölge olduğundan "Gökyurt" olarak isimlendirilmiş ve resmi kayıtlara böyle geçmiştir.
Yıktılar kalemizi
Sürdüler balamızı
Daha can boğazdayken
Çektiler selamızı
Ah Kerkük yüz ah Kerkük
Her zaman yüz ağ Kerkük
Ölseydim düşmeseydim
Men senden uzağ Kerkük
Kerkük, Osmanlı yönetimine girmeden önce de Türkmen topluluklarının yaşadığı bölge olduğundan "Gökyurt" olarak isimlendirilmiş ve kayıtlara böyle geçmiştir.