Pirene Dağları’yla çevrili topraklarda büyüdü. Çocukluğunda en sevdiği şey, oradan oraya koşturup mucizevi böcekleri keşfetmek ve yaralı ya da tehlikede olan hayvanlara yardım etmekti. İşte tam da bu zamanlarda, bu hayvanların bazıları kulağına öyküler fısıldamaya başladı ve o da hep yanında taşıdığı not defterine bu öyküleri karalamaya başladı. Bugünlerde öyküler beklenmedik şekilde ortaya çıkıyor: Bazıları kapıyı çalıyor; bazılarına ise yatağının altında, yüzerken ya da sütlü kahve içerken rastlıyor. İlk kitabı 2011 sonbaharında yayımlandı. Bunu takip eden yıllarda birçok çocuk kitabı kaleme aldı ve Kitapları Braille alfabesi de dahil olmak üzere, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Portekizce, Rusça, Arapça, Çince, Korece gibi bir düzine dile çevrildi. Bir Dostluk Masalı adlı kitabı 2016 Kriko Kitap Ödülleri Finalisti oldu. ¿De qué tienes miedo, Ratoncito? adlı kitabı 2015 Moonbeam Çoçuk Kitapları Ödülü’nde gümüş madalyaya layık görüldü. El Ovillo Mágico adlı kitabı da 2013 Moonbeam Çoçuk Kitapları Ödülü’nde gümüş madalyayla taçlandırıldı. Şu anda Santander’de yaşıyor. Yazma tutkusunu psikoloji bilimiyle birleştiriyor. Universidad Europea del Atlántico’da “Öğrenme Psikolojisi” eğitimi veriyor.
Gün ilerledi ve Sincap acelesi olmasına rağmen ormanda yardıma ihtiyacı olan hayvanlara yardım etti: kurda, dağ sıçanına, tilkiye, samsara, kurbağalara nehirdeki balıklara...
Ev yaşamındaki sorumlulukları ve aile içi iletişimin önemini hatırlatan eğlenceli öyküyü, küçükler de büyükler de gülümseyerek okuyacaktır. Düşle gerçek arasında tatlı mı tatlı bir hikaye.
Kahramanımız Pola, biraz fazla dağınık üstelik her şeye “hayır” diyerek itiraz etmeye kendini kaptırmışken bir anda ilginç durumlarla karşılaşır. Yaşadığı ev vahşi hayvanlarla dolar, yapmak istemeyip “hayır” dediği şeyleri bu davetsiz misafirlerin yapmaya başladığını görür. Evden uzaklaşmak ister ama daha da garip gerçekleşir, balta girmemiş ormanda kendini buluverir.
Ödüllü İspanyol yazar Susanna Isern’den, daha önce Dünyanın En Yüksek Kitap Dağı ‘nı okumuştum. Rocio Bonilla’nın benzersiz desenleriyle renklenen kitap, görsel okumaya fırsat veren bir içeriğe sahip.
Herkese iyi okumalar diliyorum.
Güneşli bir güne aldığı bir mektubun heyecanıyla başlayan minik Sincap'ın masalı.
Telaşla yola koyulan Sincap'ın aldığı haber ne ola ki?Bu yolda kimlerle karşılaşacak? Önüne çıkan diğer minik dostlarıyla bakalım ne maceralar yaşayacak?
Peki bu maceraların peşinde koşarken gitmek istediği yere ulaşabilecek mi?
Böylesi güzel yazılan cümleler ve çizimler arasında gezinedururken zamanın nasıl geçtiğini masalın nasıl bittiğini anlayamadım.
Sincap ve sevimli dostlarına dost sıcaklığını bu derece güzel hissettirdikleri için teşekkür ederim.
En çok da iletişimin olmadığı bu zamanda okunmalı " Bir Dostluk Masal'ı ".
Keyifli okumalar.
Tüm zorlukları aşıp tam zamanında dostunun yanında olan bir sincabı okuyor gözlerim. Masalların içinden çıkıp gelen kahramanları kucaklıyorum. Unuttuğum hakikati belli belirsiz hatırlayarak. Gerçek hayatta kucaklaşmanın önemini unutup duvarlar ördüğüm için kızarıyor yüzüm. Sevgili sincapın dostuna ulaşmak için zorlukları aşmasını ve telaş ile etrafını güzelliklere boğan dost dokunuşları, bana hatırlatıyor is tutmuş utanç duvarımı. Sevgi ile güzelleşen ve güzelleştiren bir sincap görürseniz ormanda yanağını kocaman öpebilirsiniz benim yerime de. İletişimsizlik çağından selam olsun sana, sevgili sincap.