On sekizinci yüzyılın büyük Alman düşünürü Hegel, trajedinin özünün; bir karakterin haklı, diğerinin haksız olmasından ya da iyi ile kötünün çatışmasından değil, her iki karakterin de haklı olduğu bir çatışmadan kaynaklandığını söyler ve böylelikle trajediyi, kendi mantıklı sonucuna doğru yönelen, bir "haklının haklıya karşı olma" hali olarak ifade eder.