“Olanaklar yokken şöyle deniyordu:Amaç araçları haklı gösterir. Bugün artık amacımız olmadığı için, şöyle diyoruz: Araçlar amacı haklı gösterir.
Ne biri ne ötekisi ahlâka aykırı. “
"Seninle konuşuyorum, hatıralar bana senden bahsediyor. Benim her yerimdesin, her yanımdasın; hayatımda, soluduğum havada, bahçedeki kiraz ağacında, karnımda. Seninle konuşuyorum aşkım. Hep dua ediyorum. Dua ettiğimde de Tanrıyla konuşuyorum. Hep dua ediyorum. Düşünmüyorum, kelimeler beynimin boşluklarından fışkırıyor. Okumayı bilmiyorum, yazmayı da öyle. Ama zamanı durdurabilirim. Anı hapsedebiliyorum, daha sonra hatırlamak için, çığlıkları bile hâlâ duyuyorum."
Yazar Sylvie Matton, Rembrandt’ın hayatı konusunda ne kadar derin ve incelikli araştırmalar yaptığını bu biyografik romanda gayet güzel anlatmayı başarmıştır sanırım. (Yazar kendi notunda, bu romanda gerçeklik dışında hiç bir detaya yer vermediğini “uydurma hiç bir şey yok” diyerek belirtmiştir.)
•••
Dönemin belgeleri,
Noter
“Bir düğün hediyesinden de öte bir şeydi, Rembrandt bana lale motifli güzel oyma bir dolap hediye etti.”
“...böyle bir dolapla kesinlikle büyüyorum, kadın oluyorum, belki de yaşlanıyorum.”
“Tam yüzümün karşısında, hayatın ve acılarının oyduğu ve şişirdiği bu erkek yüzüne bakıyorum. Gözlerine, iyiliğine bakıyorum. Biliyorum ki benim yaşamım orada.”