Tabure Kültür; kimsenin değil, herkesindir.
Tabure Kültür; takım tutmaz, fanatik değildir.
Tabure Kültür; yakışıklıdır, güzeldir.
Tabure Kültür; fikir sahibidir. Hiçbir ideolojiyi, siyasi partiyi veya futbol takımını savunmaz.
Tabure Kültür; senin yolladığın her içeriği yayınlamak zorunda değildir.
Tabure Kültür gazoz değildir. Ayran da değildir.
Tabure Kültür’de sadece iki renk yoktur.
Tabure Kültür’de mavi bir balon, pembe balona aşık olmak zorunda değildir.
Tabure Kültür; yerli, milli ve dini değildir.
Tabure Kültür; evrensel ve bütünleştiricidir. İçeriğini yayınlamadık diye Tabure Kültür’e küfür etmek senin tercihindir. Tabure Kültür seni hesaba almak zorunda değildir.
Tabure Kültür; senin derdini dinler fakat her an seninle ilgilenmek zorunda değildir.
Tabure Kültür; beğenmediğin taktirde “Takibi Bırak” butonuna basmanı umursamaz.
Tabure Kültür; kin tutamayacak kadar tembeldir.
Tabure Kültür yandaş değildir.
Tabure Kültür; ırkçı, faşist, homofobik değildir.
Tabure Kültür “on sekiz” yaşından büyüktür.
Tabure Kültür bira içebilir. “Biliyorsun, bir şiir ayakta da bira içebilir.”
Tabure Kültür; yalnız değildir, seninle daha güzeldir…
"Altını çizdiğin cümlelerle tanırım seni
Gözyaşı döktüğün sayfalarla,
İç çektiğin nesnelerle
Kitabının kokusuyla.
Seni senden değil de
O beyaz kağıtlara döktüğün;
Mürekkebinden tanırım seni."
Zafer Toklucu
"Senin adın şiir
Dudakların, parmakların, kesikli nefes alışların...
Güneşi batıran rüyaların
Kaçamak bakışların
Ağlayan kirpiklerin
Ürkek tenin
Senin adın şiir
Ve ben yemin etmiştim seni yazmamaya
Akşamüstü, hava serin
Ayrılık çanları çalıyor aklımın köşelerinde
Yeminim yankılanıyor
Günahkarım, günaha girdim.
Kalamadım senden uzakta
Senin adın şiir
Ve ben bir şiir için yaşıyorum.
Dudakların, parmakların, kesikli nefes alışların...
Her an gidecekmiş gibi yaşayışların
Beni öldüren gülüşlerin
Senin adın şiir
Ve ben adını yazıyorum.
Ben bir günahı yaşıyorum
Senden çok uzakta."
Doğa Siyahkara
"Hiçbir haritada gözükmeyen
Issız bir koya çekilmiştir.
Düşlerimizde dolaşan imgesi
Sessizliğin denize doğru yaptığı eğride
Adanın çamları uzanıyor, dingin!
Sonra suyun aynasında
Dipdiri kalmış görüntüsünü
Görmüşçesine artıyor susuzluğumuz."
Serkan Taşan
"Öyle uzak ki yerim,
Uzakları aşıyor.
Bütün özlediklerim,
Benden uzak yaşıyor.
Ya her şeyim, ya hiçim.
Sorma dünyam ne biçim!
Bir kördüğüm ki içim,
Çözdükçe dolaşıyor."
Şevket Rado. (Kördüğüm şiiri.)
İnstagramda gezinirken bir sayfa dikkatimi çekmiş ve Tabure Kültür Sanat Detgisi' yle böyle tanışmıştım. Genel olarak düzenli bir şekilde dergi okuma alışkanlığı olan biri değilim. Ama yeni ve güzel bir alışkanlık kazanmamda iyi bir aracı seçtiğimi düşünüyorum. Okurlarıyla genel olarak sinema, müzik, edebiyatla ilgili yazılar paylaşan bu kırk sayfa hemen hemen herkesin merak dürtüsünü uyandırabilecek nitelikte. Dergi içerisindeki denemelere göz gezdirirken toplumun yanlış öğretilerinin yerini "vicdan" kavramına bırakması gerektiğine deyinen noktaları ve bunu dile getirilirkenki üslupları çok hoşuma gitti. Özgün çizimleri, içeriği hatta kapak tasarımına kadar fazlasıyla beğendiğim bu dergiye, özelliklede Zozan Çetin' in yazılarına "okumak" eylemine sevgiyle bakan herkesin en azından bir göz atmasını isterim. Şu âna dek 1. Ve 2. Sayılarını okuduğum bu derginin diğer sayılarınızda sepetime ekledim bile. Sizlerinde okumasını ve okutturmasını şiddetle değil, "sevgiyle" tavsiye ederim.
Kitaplarla kalmanız dileğiyle..
Her sayısını zevkle okuduğum bir dergi. Bu sayıda Eric Clapton tanıtım yazısını çok beğendim. Yeni sayıları heyecanla bekliyorum. Nice başarılı sayılara.
İlk sayıdan beri takip ediyorum. Yine çok iyi bir sayı olmuş bu sayı da. Emeği geçen herkesin eline sağlık. Diğer dergiler gibi aynı şeyleri ısıtıp ısıtıp önümüze koymadığın için teşekkürler tabure.
Umarım hep böyle devam edersin.
Çok kişinin bilmediği kaliteli bir dergi.