Tadeusz Borowski Posts
You can find Tadeusz Borowski books, Tadeusz Borowski quotes and quotes, Tadeusz Borowski authors, Tadeusz Borowski reviews and reviews on 1000Kitap.İlk bu kitabıyla tanıştık 
Bizim Burada Auschwitz’te ve Diğer Öyküler
Yazarla,.
Alman edebiyatına, Nazi zulmune
Ve kamp hep ilgımı çekti okudum, elimde olanları, hiç bır canlı böylesı bır zulum ve acıyı hakketmiyor diye düşünüyorum..
"Polonyalı şair ve yazardır. Auschwitz ve Dachau Nazi toplama kamplarında soykırım mağduru.".Tedauscz Borowski..
Hayatta kalma
Yabancı bir odada, benim olmayan kitaplar arasında, oturmuş, bütün gördüklerim üzerine, erkekler, kadınlar ve gökyüzü üzerine yazıyorum. Ve kendimden başka herkesi gördüğümü, ama kendi mi hiç görmediğimi, düşünüyorum. Simgeci-gerçekçi okuldan tanınmış bir şairin öne sürdüğüne göre, bende toplama kampı kompleksi varmış.
Her neyse. Bir süre sonra kalemi elimden bırakacak, bugün kimi ziyaret etsem diye düşü neceğim: Subay çizmeli adamı mı? Elektrik fabrikasında mühendis olarak çalışıyor o... Yoksa, vaktiyle bana "kardeşim, kardeşçiğim ... " diye ses lenmiş olan gece kulübü sahibi adamı mı?
Ötekiler de ziyaret edilecektir, toprağı, yanmış insanlann külleri kanşmış o toprağı anlar gibi kazmış olan insanlar tarafından... Orada, yitip gitmiş altın arıyorlar .
Sayfa 306 - Adam yayınları 1987Kitabı okudu
SS komutanı Schillinger, 1943 yılında kamp ko mutanı görevini yüklenmişti. Birkenau Kampı'nda, Erkekler "D" iş grubunun komutanıydı. Bu bölüm, bütün Yukarı Silezya'ya dc satılmış ve Auschwitz Kampı merkezinden yönetilen irili ufaklı bir sürü kampın oluşturduğu büyük örgüte bağlıydı. Schillinger, kısa boylu, tıknaz bir adamdı. Dolgun yanaklı, yu varlak bir yüzü vardı. Saçları açık sarıydı. Hemen hemen beyaza yakın bir saflıkta. Saçlarını kafasına yapıştırarak tarardı. Mavi gözleri hemen hemen hep kısıktı. Dişleri kenetlenmiş dururdu hep. Yanakları sabırsız bir kasılmayla titrerdi. Kılık kıyafetine hiç aldırmazdı. Varlıklı tutuklulardan rüşvet aldığını falan da duymamıştım.
Sayfa 246 - Adam yayınları 1987Kitabı okudu
O günden bu yana bir yıl geçti. Seninle beraber olmaktan asla yüksünmediğimi bilesin diye yazıyorum bunları . Başka türlü olabileceğini de asla dü şünmüyor u m. Gelecek günleri düşünüyor u m sık sık. Yaşayacağımız hayatı düşünüyor u m sadece, şayet... Yazacağım dizeleri, birlikte okuyacağımız kitapları düşünüyorum. Çok safça bir düşünce bu, biliyor u m ama aldırdığım yok. Kitapları mızın başına koyacağımız özel işaretin ne olacağını bile tasarladım. Büyük, ortaçağ kitaplarına konulan güllerden olacak bizim işaret ...
Sayfa 205 - Adam yayınları 1987Kitabı okudu
"İki yıl önce gelmiş olsaydın, çoktan duman olup çıkmıştın bacadan," diyor üçkağıtçı Ştaçek.
Omuz silkiyorum.
"Ya da aksine. Sen de çıkmamışsın bacadan bak sana! Ama başka bir şey var. Paviak Cezaevi'nde, A uschwitz'ten gelmiş birini tanımıştım." "Garanti alışveriş için ... " "Evet. Adamın ağzını bıçak açmıyordu. Ne sorarsak soralım. Ama şu kadarını ı söylemişti: 'Hele bir düşün kampa da, görürsünüz.' Daha ne anlata yım size? Çocuk masalları mı?" "Kamptan korkmuş muydun?" "Evet, korkmuştum. Paviak'tan istasyona kam yonlarla getirmişlerdi bizi. Güneş sırtımızı ısıtıyor du. İşler kötüydü. Demek istediğim, Batı'ya doğru gidiyorduk. Auschwitz'e doğru!
Sayfa 187 - Adam yayınları 1987Kitabı okudu
Doktorun ardından biz de yola koyulmuş, güzel bir caddeden yürüyerek Auschwitz'e doğru ilerlemeğe durmuştuk. Enine boyuna geniş topraklar gördük öyle yürürken. Biri bizi yerlerimize dağıt tı. Sanırım hastane revirinin konuk bakıcılar bölümüydü orası. Ben pek de ilgilenmedim doğrusu, şurası ya da burasıymış, aldırdığım yoktu. Çünkü Ştaşek ile -bileceksin, hani bana kahverengi pantolonu armağan eden Ştaşek- işte onunla birlikte kampa, sana bu mektubu getirecek birini bulmaya gitmiştim. Ardından mutfağa ve depoya yollanmış tık Ştaşek ile. Akşam yemeği için bir parça beyaz ekmek, sonra biraz margarin, hiç olmazsa bir de sucuk ayarlamaktı zorumuz. Ee, beş kişiydik de ondan.
Sayfa 158 - Adam yayınları 1987Kitabı okudu