Faslı bir filozof ve Arap-İslam dünyasının önde gelen filozoflarından ve düşünürlerinden biridir. Çalışmaları mantık, dil felsefesi ve ahlak felsefesi üzerine yoğunlaşmıştır.
Beşeri inisiyatif ve tercih ya da daha geleneksel ifadesiyle ihtiyar(seçim/tercih), kendisine dilsel bir referans bulacak şekilde eylemin iyi olması anlamındaki hayriyyet kelimesi ile semantik ve etimolojik bir bağ içindedir. Bu itibarla ihtiyar kelimesi, gerek hayır kelimeleri, ha-ye-ra şeklinde aynı sözlüksel kökten türemişlerdir. Bu itibarla ihtiyar kelimesi, insanın yaptığı geniş akli değerlendirme sonucunda, potansiyel olarak gerçekleşmesi mümkün olan, birbirine karşıt taraflar arasında akla yatkın tarafı tercih etmesi ve hem fiziki hem de metafizik dünyasında onun için iyi (hayır) olan sonuçlar doğuracak şeyi belirlemesi anlamına gelir.
İyilik sadece, insanın amellerinde benliğinin yaratılmasını gerçekleştirmesini şart koşmaz, aynı zamanda insanın bu amellerin rızık olarak verilmesini gerçekleştirmesi gerekir. Rızık şeklinde verilmeyi gerçekleştirmenin şu iki şarttan başka yolu yoktur:
Birincisi: İnsanın kulluk amellerine kendisini verebilmesi için geçim uğraşlarını kendi kendine edindiği sebepler diye değil, aksine Yaradan'ın kendisini tanısın diye önüne temiz şeyler (tayyibât) biçiminde koyduğu rızıklar diye görmelidir. İnsan bu geçim uğraşlarını saf rızıklar gördüğünde, kulluğunu sarsılmaz bir temel üzerine bina edebilme imkanına kavuşacaktır.
İkincisi: İnsanın, kulluk amellerini kendisiyle ilişkilendirdiği sebepler şeklinde değil, Yaradan'ın onu kendisine yaklaştırmak için kendisine iyi şeyler (sâIihat) biçiminde bahşettiği rızıklar görmesidir. İnsan bu kulluk amellerini saf rızıklar gördüğünde, yıkılmaz sabit bir kulluk binası inşa edebilecek duruma gelir.
Sizin için felsefe listeleri oluşturmaya devam ediyorum. Orta Çağ Hristiyan felsefesinden sonra şimdi de Orta Çağ ve Yeni Çağ İslam felsefesiyle ilgili okunabilecek eserlere sıra geldi. Hristiyan felsefesinde yeni-Platonculuk'un bilinmesinin önemli olduğunu söylemiştim. İslam felsefesinde de bu önemli ama aynı zamanda çok iyi Aristoteles
Taha Abdurrahman hem İslâmî ilimlere hem de Batı'nın felsefi temellerine vâkıf son asrın ehemmiyetli mütefekkir ve hatta filozoflarından. İbn Rüşd'ün Aristo'nun kitaplarının çevirilerini tahkik edecek kadar Yunanca'ya vâkıf olduğu gibi doktorasını da Sorbonne üniversitesinde yapacak kadar Batı'yı içinden tanıyan birisi. Modernite denen şeyin ilkelerini tespit ederek modernistleri bu silahla vuracak kadar da keskin zekalı bi isim. Arap aleminde "el feylesof'ul müceddid", "fakih'ul ahlak" gibi sıfatlarla da anılıyor. Söyleşilerinin cem edildiği "el hivar ufukan lil fikr" isimli eserinin "Bilgi Ahlaktan Ayrıldığında" şekliyle yayımlanmış tercümesini şurada vicahen tanıtmaya gayret ettim:
youtu.be/DPpGcQRLQ8U
Selâm ederim.
Seksen küsür yaşına yaklaşan, İslami ilimlere vukufiyetinin yanında Batı’nın tarihine, felsefi arka planına hâkim olan Taha Abdurrahman yaşayan en büyük Müslüman filozoftur bana kalırsa. Geçtiğimiz sene “Bilgi Ahlaktan Ayrıldığında” isimli eserini okumuş ve çok beğenmiş; bu kadar önemli bir düşünürün kitaplarının tercümesinin neden bu kadar sene
Taha Abdurrahman, kendi felsefe projesi çerçevesinde birtakım kavramsal eleştiriler yapmasıyla öne çıkar.Onun bu eleştirdiği kavramların başında modernitenin kritiği niteliğindeki rasyonalizm ve sekülerleşme ile özdeşleşen araçsal akıl gelir.Fakat onun amacı moderniteyi tümüyle reddetmek veya yıkmak değil,başka bir bakış açısı sunmaktır.Bu kitapta