Tellerin arkasından senin gözyaşlarını ilk defa gördüm. Onun için sana metin ol demeye dilim varmıyor. Hayatımızın metanet icabettiren anlarında bu tavsiyeyi daima sen bana yapmışsındır. Ne tuhaf, bu sefer de gözyaşlarınla beni demir gibi yapan yine sen oldun.
Sana bir sorum var Nâzım...
Yanıtlamayacağını biliyorum,
ama gene de soracağım.
O sabah, kimliğini istediler benden.
Henüz seni götürmemişlerdi. Hayatımda ilk defa ceketinin cebine elimi soktum.
Cüzdanında kimliğini çıkarttım. Bir de fotoğrafım çıktı cüzdanından.
1957 yılında birbirimize resimlerimizi vermiştik anımsıyor musun? Sen kendininkinin arkasına kurnazca " Vera kızıma, "diye yazmış ve ok saplanmış yaralı bir kalp resmi çizmiştin. Ben sana bir şey yazmadan vermiştim fotoğrafımı.
O sabah, öylesine çevirdiğimde arkasına yazılmış dizeleri gördüm.
Senin küçük harflerinle yazılmıştı. İşte şimdi bunu öğrenmek istiyorum Nâzım, bu şiiri ne zaman yazdığını...
Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
Onlardan ruhuma sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin
Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçıyorum bugün senden gizlice
Kalbime kalbime baktım da işte iyice
Anladım ki sen de herkes gibisin
Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence artık sen de şimdi herkes gibisin...
Yoruldun ağırlığımı taşımaktan
ellerimden yoruldun
gözlerimden gölgemden
sözlerim yangınlardı
kuyulardı sözlerim
bir gün gelecek ansızınn gelecek bir gün
ayak izlerimin ağırlığını duyacaksın içinde uzaklaşan ayak izlerimin
ve hepsinden dayanılmazı bu ağırlık olacak.
“Küstürmeyin insanları hayata. Sonra her şeyden vazgeçiyorlar. Yaşamaktan, güzel olan her şeyden. Bir odada yalnızlığı; bir dağ başında kalmayı, bir adada mahsur kalmayı, nerede bir yalnızlık varsa onu istiyorlar. Küstürmeyin işte bazı insanları.”
Sonra aramıza şehirler girecek ,hiç karşılaşmayacağız .Tesadüfler bile bir araya getiremeyecek . Sonra da belki birimiz öleceğiz, değerimiz hiç bilmeyecek