“Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi…. Bedr’in arslanları ancak,bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
‘Gömelim gel seni tarihe’ desem,sığmazsın…”
Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince,
Günler şu heyulayı da, er geç silecektir.
Rahmetle anılmak... Ebediyet budur, amma,
Sessiz yaşadım, kim, beni nerden bilecektir?
Mehmet Âkif’in aşkı sadece hanımından ibaret değildi. O, yaşadığı topraklara ilâhî bir nizamla ve işlenmiş olan vatan, millet, devlet, bayrak sevdasıyla ile yaşıyordu.
...kişisel gelişim bir bilinçtir. Eksiğinin bilincinde olmak, kendini donatmak gerektiğinin bilincinde olmaktır.
(...)Dilde kalan dua ile değil; eyleme ve davranışlara dönüşen çabalarla yol almaktır, adam gibi yaşamaktır kişisel gelişim...