1958 yılında Kayseri'de doğdu. İlk ve orta öğretimini Kayseri'de tamamladı. Tıp eğitimine Hacettepe Üniversitesi'nde 1978 yılında başladı. 1986 yılında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. Tıp fakültesinde okuduğu yıllarda İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset ve İdare Bölümü’nü 1983 yılında bitirdi. 1986-88 yıllarında Kayseri İncesu ilçesinde zorunlu hizmetini tamamladı. Aynı yıllarda Gazi Üniversitesi SBE’nde bir süre Siyaset Psikolojisi üzerine yüksek lisans çalışması yaptı. 1989-93 yılları arasında Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde Halk Sağlığı üzerine doktora çalışmasını tamamladı. 1994-97 yılları arasında Azerbeycan Tıp Üniversitesi Psikiyatri anabilim dalında uzmanlık eğitimini aldı. Daha sonra İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri anabilim dalında uzmanlık denkliğini aldı. Aynı zamanda Azarbeycan Tıp Üniversitesi Psikiyatri anabilim dalında öğretim üyesi olarak çalışmalarına devam etti. Doçentliğe eşdeğer ilimler namzetliği sınavlarını verdikten sonra “Anksiyete Bozukluklarında Psiko, Farmako ve Kombine Terapiye Cevap Hususiyetleri” başlıklı tezini tamamladı. Halen çalışmalarını Türkiye ve Azarbeycan’da devam ettirmektedir. 2005′ten bu yana kurucusu olduğu Psikoterapi Enstitüsü’nde ruh sağlığı profesyonellerine yönelik olarak geliştirdiği Bütüncül Psikoterapi Eğitim Programını devam ettirmektedir. Psikoterapi Enstitüsü başkanı olarak uluslararası pek çok kuruluşla kurumsal sözleşmeler imzalamış ve birçok psikoterapi ekolünün Türkiye temsilciliği ve eğitim planlamacısı olarak çalışmalarına devam etmektedir. Konu ile ilgili birçok kitabı ve makalesi bulunmaktadır.
Mesela borderline kişilik bir kadın tanıştığı akşam güzel bakıyor diye antisosyal bir adamın evine gidiyor. Çok iyi bir insan çok güzel bakıyor diyor. Etrafta bir sürü eroin paketi var ama sadece bu kadar değil çekmecede silah var ama tamamen kendini korumak için, 3 yıl ceza almış satıcılıktan ama hakkını yemişler. Bir de yaralaması var adamın
''Mantıksızlıklarla dolu çocukluk hayatımız aklımıza geldikçe tatlı tatlı gülümseriz. Halbuki aynı yapı, şu anda içimizde, buz dağının altında aktifliğini ve işlevini sürdürmektedir.''
''Ruhsal gelişme evrelerinde ego, bütünlüğünü ve saygınlığını koruyabilmek içi, eğer sağlıklı bir gelişim çizgisi izlemişse, nesnel dünyayı olduğu gibi kabul etmek yerine bir çözüm olarak nesnel dünyanın varlığını çarpıtma yoluna başvurabilir.''
Self defeating, başkaları için kendini heder ve kurban eden kişilik demek. Kendileri için hiçbir şey yapmazlar ama diğerleri için olabildiğince vericidirler. Bunu nerede görüyoruz? Türk analarının birçoğu böyledir. Kendi hayatları için hiçbir şey inşa etmezler ama oğulları, kızları için saçlarını süpürge ederler. Hep ideallerini onları üzerinden gerçekleştirmeye çalışırlar, onların başarılarıyla sevinirler. Kendileri yoktur. Niye? Özerk kimlik geliştirmedikleri için. Bu annelerimizi buna örnek verebildiğimiz gibi kendini bir partiye,bir tarikata, bir dini cemaate adayan yapılarında bu mana da birçoğu "self defeating" dir. Takımına adayan, partisine adayan, kendi hayatında kendisi için yaptığı hiçbir şey yoktur ama o benim partim, o benim futbol cemaatim, o benim futbol takımım bir numara. Onunla var oluyor.Bütün varlığını onunla harcamaya aday kişi. Böyle bir yapı.
Sayfa 123 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
Bu kitap, Tahir Özakkaş Hocamızın, Psikoterapi Enstitüsü' nde verdiği 11. Dönem Bütüncül Psikoterapi Eğitiminin Temmuz ayı derslerinin kitaplaştırılmış hali. Genel olarak her eğitimde olduğu gibi ara ara terapist olmanın hatlarını çiziyor. Çocukluğun, özellikle 0-6 yaşın tüm dönemlerini, bu dönemde yaşananların ileriki yaşlardaki tezahürünü somut örneklerle, daha çok psikanalitik olarak, fakat başka sistemlerle de destekleyerek anlatmış. Ve bunu yaparken alandaki birçok uzmanın(Freud, Mahler, Stern, Melanie Klein, Erikson, Kohut vb.) çalışmalarını, görüşlerini paylaşıyor.
Bu alanda uzmanlaşmak isteyen veya merakı olan herkesin diğer alan kitaplarına göre daha kolay okuyabileceği bir ders kitabı aslında(alanla ilgisi olmayanları sıkabilir).
Merakı olan herkese tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Bu güne kadar okuduğum yüzlerce kitap içinde beni derinden etkileyen ve hayata bakış açımı kökten değiştiren beş kitap sayacak olsam birisi de Tahir Özakkaş’ın "Bütüncül Psikoterapi"sidir.
Çünkü Özakkaş kitabında öncelikle insan türünü kısaca inceledikten sonra, siz doğmadan ana babanızın geçmişi ve çevrenizle birlikte sizi bir
Kendi alanında tam bir başucu kitabı. İnsanın kendisini ve ilişkilerini daha iyi tanımasına, kendisiyle yüzleşmesine yardımcı oluyor. Dil olarak sade ve anlaşılır, içerik olarak çok doyurucu. Birçok konuda düşünce ufkunu genişletiyor. Muhtemelen bu kitabı okuduktan sonra zihninizde açılan düşünce pencerelerinden geçecek ve psikolojinin farklı alanlarına yönelik araştırmalar yapmak isteyeceksiniz.