“Nasıl bu kadar güçlü durabiliyorsun,Matilda?Her şeyin iyi olacağından nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?” “Çünkü böyle düşünmek lazım diyerek cevap verdi.Başka türlüsünü düşünmek,yenilgiyi kabul etmek olur.”
Okuduğum en değişik. Kitap sanırım bir tahminim vardı ama bu kadarıni da asla beklemiyordum yani çok farklı hissettirdi bilmiyorum ama bunun sadece bir kitap olduğunu bilmek gerçek hayatla bağlantısı olmaması sevindirici ama hala etkisindeyim ah madilda ah okumayanlar için sonunu yazmak istemedim belki bu açıklama saçma gelecek size ama okuyanlar beni anladı
En uzun sürede okuduğum kitap oldu kendisi.
Bitirdiğimde kitaba verdiğim 11 günün pişmanlığı vardı içimde.
Yarım bırakmayı istemediğim için devam ettim kitaba ama keşke etmeseydim.
Kesinlikle tavsiye etmiyorum
*Yorumun devamı spoiler içerir*
O nasıl bir sondu öyle? Yani kitap başından sonuna kadar dram içerikliydi, sonunun da aynı şekilde olacağını az çok tahmin ediyordum zaten ama bu dram değildi bu adını koyamadığım başka bir şeydi.
Bir haksızlıktı belki de. Hem okurlara haksızlık hem yazdığın karaktere haksızlık sevgili yazar.
Matilda bunu hak ediyor muydu gerçekten?
Aşık olduğu adamın oğlu çıkması nedir yahu.
Türk filmlerindeki "durun evlenemezsiniz siz kardeşsiniz" sahnelerini de geçti.
Kadın aşık oldu, evlendi yetmedi çocuğu oldu sonra bu adamın yıllar önce öldü sandığı ama kendisinden çalınan oğlu olduğunu öğrendi.
Pes.
Kitabı okuduğuma beni pişman ettiren işte bu bölümdü. 3 puanı da Matilda'nın hatrına veriyorum.
Okumadan önce merak edip inceleme okuyanlar varsa buradan sesleniyorum; okumayın, okutturmayın. Vakit kaybı.
Ah Matilda Sen neler yaşadın, neler gördün... Daha ilk bölümden içimi paramparça ettin. Matilda daha 14 yaşında hayatın en çirkin yüzü ile tanıştı... Kitap yine klasik Arkadya romanları gibi 2 farklı dönemde geçiyor. Bir tarafta Churinga çiftlik evinde yaşayan Matilda, bir tarafta 25. yaş gününde eşinin hediye ettiği Churinga çiftlik evinin günümüz sahibi ressam Jenny. Jenny'nin doğum günü hediyesini görmek için Churinga'ya gitmesi ve ordaki çiftlik evinde bulduğu günlükleri okumasıyla başlıyor hikaye. Ara ara uzun tasvirler sıksa da keyifle okunan bir arkadya kitabıydı.
İnsanı öldüren, öfkedir. Her şeyin tam orta yerindeyken barışçıl çözümler bulamamaya neden olur. Öfke, kalp sızısını azaltmaya yarar belki ama ölenleri geri getirmez.