1958 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. Anayasa Hukuku kürsüsünde asistan olarak akademisyenlik hayatına başladığı Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde 1968 yılında doçentliğe, 1979 yılında ise profesörlüğe yükseldi. Akademisyenlik yıllarının başlarında bir süre Yön dergisinde yazıları yayınlandı. 1962-1964 yılları arasında Rockefeller bursuyla gittiği Paris'te çalışmalarına devam etti. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki atmosferin yetişmesinde önemli payı olduğunu vurgulamış ve o dönemde takip ettiği Forum dergisinden dolayı kendisini "Forumcu" olarak nitelemiştir. 12 Eylül Darbesinden sonra görevinden istifa ettikten sonra çalışmalarını Fransa'da sürdürdü. 1992 yılında eski görevine dönen Timur, 2002 yılına emekli olana kadar buradaki görevini sürdürdü.
Taner Timur, 32. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nın Onur Yazarı olarak belirlenmiştir.
Ve uygarlıkla kadın statüsü arasındaki ilişkiyi kavrayarak ilk kez “bir toplumda kadının özgürleşme derecesi, o toplumun genel özgürlüğünün doğal ölçüsüdür.” diyen de Fourier olmuştu.
Kapitalizmin, insanı insana, tekniğe ve sermayeye köle yapan acımasız kanunları yürürlükte olduğu sürece bu umut ve özlemler de hep canlı kalacak, kuşkusuz yeni devrim dalgaları yaşanacaktır.
"Gerçek,tek kraliçemdir;yalnızca ona itaete yemin ettim."
Felsefe,tarih severler için güzel bir kitap.İlk başta biraz zor gelse de,sonrakı sayfalar su gibi.Sevdiğim bir yazarın,övgülere sığdıramayacağım bir kitabıdır.Okumanızı tavsiye ederim.
"Tarih,bir arabadan iner gibi şiirden inmiş ve yürüyerek,düz yazı sayesinde gerçeği mitlerden ayırmıştır."
Sevgili kitabım… Öncelikle beni ilk başta çok zorladığın ancak sonrasında büyük bir keyifle okuttuğun için teşekkürler. Felsefeyi pek de bilmem, okumak da yorar ama ilk 40 sayfadan sonra su gibi aktığını söyleyebilirim. Dili de oldukça anlaşılır ve bilinmeyen her terim incelikle açıklanmıştır. Yazarımız kendi çıkarımlarını da paylaşmaktadır. Eseri ilgililerine öneriyorum.
İggers’in eserini de bunun hemen ardından okursanız bir bütünlük sağlar ve bilgilerinizin pekişmesini sağlamış olursunuz. İyi okumalar.
Herkese selamlar…
Taner Timur, dört başlıkta 1848’deki Şubat Devrimi ve Kanlı Haziran Günleri’ni, Louis Bonaparte’ın darbesini, tarihin ilk işçi sınıfı iktidarı deneyimi olan Paris Komünü’nü ve şanlı Ekim Devrimi’ni tarihsel materyalist bir bağlamda ele almaktadır. Dili ağır değil, oldukça sade. Okuyan kişiyi sıkmıyor.
Bu ana başlıkların altında: