Empirizm, pozitivism ve rasyonalite gibi kavramlar arasındaki farklar ve benzerlikler oldukça iyi açıklanmış. Doğa bilimleri ve sosyal bilimler arasındaki ve sosyal bilimlerin kendi içerisindeki tartışmalar da yine aynı şekilde. Dikkat edilmesi gereken şey, kitabın dilinin alanla ilgili ilk okumalar için ağır kaçabileceği.
Tüm sosyal bilimciler için ( tarihçi , iktisatçı , sosyolog , psikolog ) okunması değer kompakt, akıcı , anlaşılır bir kitap . Kitabı okuduktan sonra aydınlanmış hissediyorsunuz . Amatörler için arkasında bir de mini sosyal bilimler sözlüğü mevcut . Kitap yeni basım bu yüzden güncel sosyal bilim tartışmalarını genel olarak içinde barındırıyor . Çift yazarlı olmasına rağmen kitabın bütünlüğü korunuk. Yazar/lar tartışmalara esnaf edasıyla kimseyi kırmak istemiyormuşcasına saygılalar .
Galileo dünyanın evrenin merkezi , darwin insanlığın yaradılışın merkezi , marx insanların kendi toplumlarının merkezi olmadığını ve freud bireyin basitçe “ eyleyen özneler “ değil bilinçdışı dürtülerin ürünleri olduklarını göstermiştir .
İngiltere’de 19. Yy sonları ve 20. Yüzyılın başlarındaki kadınların genel oy talepleri toplumda patoloji belirtisi olarak görülüyordu . ( Türkiye’de böyle bir süreç hiç yaşanmadı . Belki değerinin bilinmeme sebebi budur - parantez içi kendi yorumum - )
İlerlemeci düşüncenin en genel anlamında , aydınlanma her zaman insanları korkulardan kurtarmayı ve onların egemenliklerini sağlamayı amaçlamıştır . Ancak tamamen aydınlanmış bir dünya yıkıcı galipler yaratır .