“Her zaman her şeyin açıklandığı ve sırların olmadığı, anlaşılmaz ve aşırı karmaşıklığın olmadığı bir dünyaya inanmaya kanalize edilen bir çok insan, nihayetinde her şeyi kendilerinin anladığına inanır.”
“Daha güzel bir dünya özlemi aynı zamanda daha insancıl, daha sosyal, daha çeşitli, daha düşünceli bir dünya özlemidir. Ancak bu güzellik ütopyası görünüşte ölmüştür.”
“Sınırsız sayıda yorum anlamsızlığa yol açar ve anlamsızlık, tek bir anlamdan daha anlamlı değildir. Zenginleştiren müphemlik, yalnızca biricikliğin kutupları ile sonsuz sayıda anlam arasında gerçekleşir.”
Birinci Dünya Savaşı' nın başında bile, bugünkü Türkiye' nin bulunduğu bölgede nüfusun dörtte birinden fazlası Müslüman değildi. Bu oranın bugün %1' in altına düşmesinin sebebi İslamiyet değil, Batılı milliyetçilik ideolojisidir.
Moderniteye giden yolun zorlu olması, İslam'ın “Orta Çağ ve Yeni Çağ arasında” bir yerde kalması, en azından “Yeni Çağ'a ulaşamaması”, basmakalıp bir söylem haline gelmiştir.