Tom Rivett-Carnac

Tom Rivett-CarnacSeçtiğimiz Gelecek author
Author
8.3/10
6 People
12
Reads
0
Likes
212
Views

About

Readers

12 readers read.
1 readers are reading.
23 readers will read.
Reklam

Quotes

See All
Herkesin aklında şu iki tarih olmalı : 2030 ve 2050 Evet,kritik on yıl içindeyiz .Bugünden 2030 yılına kadar yapılacak her şeyin ,enazından gezegenimizdeki yüzlerce yıllık hayat kalitesini belirleyeceğini söylemek abartı değil .Emisyon oranını önümüzdeki on yıl içinde yarıya indirmezsek,2050’ye ve net sıfıra ulaşana dek her on yılda bir emisyonun yarın düşürülme şansı azalacak . Bu bizim için son sınır.Bu sınırı aşamayız. Neden mi ? Çünkü iklim değişikliğinin etkileri düz bir doğruyu takip etmiyor .Biraz daha fazlası ,biraz daha kötü demek değil.Gezegenimizdeki Arktik deniz buzu,Grönland buzulları ,Kanada ve Rusya’nın boreal ormanları ve Amazon’un tropikal bitki örtüsü gibi bölgeleri kritik derecede önemli .Binlerce yıldır dünyadaki sabit sıcaklığı koruyorlar.Bu ekosistemler yanıp kül olur ya da varlıkları tehlikeye girerse ,küresel sıcaklık hızla artacak ve dünya çapında telafisi imkansız hasarları kaçınılmaz kılacak .
“Dünyadaki hayatı bildiğimiz şekilde sürdürme konusunda son sınıra vardığımızda ,hayatımızı tanımlayan hikayelerin de sınırına ulaşmış olacağız.Bireysel rekabet yoluyla elde edilen kişisel başarılar ,tüketim çılgınlığı ,insanlık olarak ortak hareket edebileceğimize dair şüphelerimiz ve dünyaya verdiğimiz zarar konusundaki boşvermişliğimiz - artık hiçbirinin kimseye faydası olmayacak.”
Reklam
“2018de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yakıt vergisini artırarak emisyonları ve hava kirliliğini azaltmayı denedi.Ancak herkesi ikna etmeyi başaramadı-ay sonunu getirmek için işe gidip gelmek zorunda olan kesim aylık maliyetlerinde kabul edilemez bir artışla karşılaşınca,hükümeti tamamen hazırlıksız yakalayan ayaklanmalar da kaçınılmaz oldu.Sarı Yelekliler hareketi böylece Macron’u planını terk etmeye zorladı… Peki bu kopukluklar neden oluyor?Kullandığımız medya araçlarıyla bölünüyor olmamız bunun temel nedenlerinden biri.Kendi görüşlerimizi yansıtan veya destekleyen fikirlerin okuma eğilimindeyiz .Oysa böyle yaparak sadece duymak istediklerimizi ve zaten inandıklarımızı pekiştirmekle kalıyoruz.”
Hayatta kalmak ve ilerlemek için bu düzenin değişmesi şart!
“Ekonomimiz doğal kaynakları fütursuzca ve düşüncesizce kullanabileceğimizi ,onları çarçur edebileceğimizi ,gezegenden ,yenileyeceğinden daha fazlasını almayı ve onu temizleyebileceğimizden fazla kirletmeyi doğal kabul eden bir sistem üzerine kurulu.Öyle ki zamanla eylemlerimizi temellendirdiğimiz ,normalleştirdiğimiz sömürücü bir ahlak düzenini benimsedik…”
Tatmin olunur olunmaz,yeni isteğe yol açacak sonsuz yeni istek!
“Güney Hindistan’ın maymun tuzağı,zekice hazırlanmıştır ama acımasızdır.Yere sabitlenmiş tuzağın içinde,ortası boş bir hindistanceviziyle bir top yapışkan pirinç vardır.Maymun tuzağa yaklaşır ve kokusu burnuna gelen pirinci kapmak için elini deliğe sokar ama bu delik,elini pirinç topuyla çekebileceği kadar büyük değildir.İçgüdüleri ona elini pirinç topunun üzerinden çekmemesini söyler,böylece fiziksel bir şey tarafından değil ,tamamen kendi hevesi yüzünden kapana kısılmış olur.Oysa pirinç topunu bıraksa özgür olacaktır. Satın alma ,kullanıp çöpe atma döngüsü olan tüketimle ilişkimiz de böyle .Bizi tuzağa düşürdüğünün farkındayız bu alışkanlık ,ruhumuza öyle işlemiş ki bir türlü sona erdiremiyoruz. Satın aldığımız şeylerin çoğu kimlik duygumuzu güçlendirmeye yönelik…”

Updates

See All
Henüz kayıt yok

Comments and Reviews

See All
Reklam
Henüz kayıt yok