Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tozan Alkan

Tozan AlkanVe Rüzgâr yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
7.7/10
16 Kişi
40
Okunma
15
Beğeni
3.308
Görüntülenme

Tozan Alkan Gönderileri

Tozan Alkan kitaplarını, Tozan Alkan sözleri ve alıntılarını, Tozan Alkan yazarlarını, Tozan Alkan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Keder Sana Yakışıyor
Ne kadar değişmişsin görmeyeli, Ellerin güzelliğini kaybetmiş nasırdan, Hüzün rengi almış saçlarının her teli Gözlerine gölgeler düşmüş kahırdan, Gözlerin ki, gördüğüm gözlerin en güzeli Ne kadar değişmişsin ben görmeyeli Böyle mahzun kederli değildin eskiden Fıkır fıkır gülerdi gözlerinin içi Dudakların nemliydi sevgiden, arzudan Yapraklarına
Sevda bilmeyene hayâl düş gelir.
Sayfa 47
Reklam
yeryüzünün hüznü
Sesinde bunca yağmur birikmiş yeryüzü iki sokak ötende zaman oradan karışıyor hayata yorgun göğsünün üzerinde kuşlar kıpır kıpır. ağacın kalbi kabuğunda gökyüzü bulutun tașıdığı mavi rüzgâr kimbilir nereden gelir yarı yarıya bölüşüyoruz bir günü yerle gök arasında. bunca uykusuz ağaç varken orman bir başına kalmış gecede oturmuş bizi bekliyor yağmur bir hayâlden çıkmış gibi dalgın ve tedirgin kendine.
Sayfa 45
kesintisiz bir akşam oldu bu akşam pencerede bilmediğin yağmurlar vardı içinde kocaman bir orman sen tuttun hep kuytularını sevdin.
Sayfa 26
murdar hayat
İşmar ettin çünkü vardı hayatta üstüne sinen iştahın acelesi dalları bırakıp ağaca gittin. kalbin; kimsesiz bir akşamüzeri kaldı kırılgan kovuğunda bilmedin unutmak nedir, niyedir yüzünde lekesi var șimdi ağacın bir dizeyle açılmış geniș alnına "toprak; bunca sözü dal eden" utanma bir rüyâdan, bir hayâlden bașımı dik tut yine, gönlünü eğ yüz verme murdar hayata ey az șey değil, çünkü ölüsün sen.
Sayfa 22
gövdemden uzağım böyle kaç zaman kalbim, ağır ișçi, ağır yaralı hazza benzer bir yorgunluk kapımı çalıp duruyor teneșir sesiyle.
Sayfa 21
Reklam
bir kadın aynaya bakacak günü yüzünden silmek için uzun uzun susacak sonra eksik eksik susacak.
Sayfa 20
bundan böyle hiçliğin hükmü sürecek neyi anlamaya çalışsam anlamsız yağmur kirpiktir, deniz kara çocuk kum saati. bir yerlerde taze bir sabah var günaydın iyi kuşlar. gidip 0 sabahı beklemem gerek.
Sayfa 18
AĞIRLIK
Yıllar var ki yün ören kadınlar kadar geçmişim kendimden parkeleri küflenmiş bir evin uçuruma açılan koridorlarında nefesimi tuta tuta ölüyorum vaktin ağrılarını içime çekerek. bağışlanmak için çok geç, bağışlamak içinse erken iki bayram arasında hayatla yüzleşilmez kendime sakladığım her masum söz beni yaralar ilk, yani hiç kimse daha gerçek değil gölgesinden.
Sayfa 17
Her adım insanı son adıma götürür.
Sayfa 15
341 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.