Ona ait olduktan sonra hayatım değişmedi değil… Ama kurtulamadım yine tuhaflığımdan… O uyuduktan sonra yalnız kaldım bu sefer… Ben de uyumalıydım onunla… Uyusaydım düzelirdim belki… Fırsat vermedim kendime beyler… Olmadı işte. Onu uyutup kendimle yalnız kaldım…
Siz bu masadan kalkıp karılarınızın, sevgililerinizin koynuna girince benden kurtulabilirsiniz ama ben kurtulamadım kendimden karımın koynunda bile… Herkesi uyutup kaçtım kendime… İyi de bok yedim…
"Hayatımı mahveden beş tane düğün gerçekleşti...
Babamın yıllar önce yaptığı, bir damatlık giyerek katıldığı düğün, içinde olduğum hayatın temellerini attığı için benim için ayrı bir yere sahip. Olmasaydı olmazdım. Keşke..."
"Ben, babam yanımdayken yürümeyi pek sevmezdim… Kucağında taşırdı beni hep. Bana, yürümeyi bir buçuk yaşında öğrendiğimi söylediklerini hatırlıyorum. Yanlış! Ben yürümeyi babam gidince öğrendim… Kimse yürürken benim kadar yorulmamıştır… Yürümek kimseyi beni yorduğu kadar yormamıştır. Yürümek zorunda olduğu için kimse benim kadar efkarlanmamıştır..."