1947 yılında Sürmene’de doğan Tuğrul Yalnızoğlu, Ankara Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisi’nden 1970 yılında mezun oldu ve Almanya Aachen Teknik Üniversitesi’nde ihtisasını sürdürdü. Düsseldorf Üniversitesi’nde başladığı çalışma hayatını Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli bölgelerinde sürdürürken, Musul’da bulunduğu sırada önceleri bir hobi olarak başlattığı, Ezidilerin yaşamları ve inançlarıyla ilgili araştırmalarını, sonraki yıllarda daha başka mezhepleri de kapsayacak biçimde genişleterek sürdürdü. Araştırmalarında, Asur inançlarının günümüze ulaşan etkilerini gördüğü Irak Sabiileri-Mandeenleri ve Ezidi dinlerini incelerken, Âdem’den beri varlıklarını sürdürdüklerine inanan bu insanların ritüellerini günümüze nasıl yansıttıklarını bir dinler tarihi çerçevesinde ele aldı. Yaptığı araştırmalar sırasında gnostik kökenli bu dinlerin ve mezheplerin coğrafyasını ve olağanüstü ortamlarını fotoğraflayarak görsel bir arşiv hazırladı.
Nasıl Hıristiyanların tapınaklarına Kilise , Yahudi tapınaklarına Sinagog , İslam tapınaklarına da Camii ya da Mescit deniliyorsa ; Sabii tapınaklarına da Savami- Savamaa deniliyordu . Savmaa’ların çatısında Ay tanrısı Sin ‘in sembolü olan Hilal şeklinde Ay bulunurdu . Kabe , Sabiiler için Güneş tapınağının bulunduğu “Tanrının evi “ olarak kabul edilir ve hac yeri olarak ziyaret edilirdi .
Diğer bir görüşe göre Adem ve oğulları Aramice (eski Süryanice) ve eski Süryani toplumunun dini ; Hermes öğretilerine sahip , Babil’in Sin , Şamaş ve diğer yıldız kültlerinden doğan ve onlara sembolik anlamlar yükleyen Zerdüştlük’le tanışarak iyi -kötü düalizmini özümseyen Sabiilerin diniymiş .
İster Yemenden göç edenlerin dini olsun , ister Harran’da yerleşiklerin dini , her ikisinde de ilk çıkış noktası Sabii dinin hermetik öğretilerle iç içe olmuş tek tanrılı bir din olduğudur .
Yahudiler her yıl Yom Kipur ( kefaret, günah çıkartma günü ) gününde, kendilerine bir daha günah işletmemesi için Şeytan'a bir erkek keçi adarlar ve onu çöle bırakırlar. Buna " Günah Keçisi " denir.
Babil’ler , kaderin gökyüzüne önceden yazıldığına , yıldızların durumuna ve hareketlerine göre bunun öğrenebileceğine inanmış ve astrolojinin temellerini oluşturmuşlardır .
Henüz okumadım okuyacaklarım içine eklediğim ve büyük bir heyecanla okumayı beklediğim bir kitap.Umuyorum bu kitap beni hayal kırıklığına uğratmaz.Hadi bakalım