Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tunç Kılınç

Tunç KılınçSıfır yazarı
Yazar
7.6/10
276 Kişi
954
Okunma
47
Beğeni
6,8bin
Görüntülenme

Hakkında

Uzun yıllar maaşlı memurluk yaptım. Üniversite bittikten sonra P&G’de çalıştım. Mekanik ve robot hayata 1 yıl dayanabildim. Ancak orada pek fazla kişiliğinizi gösteremiyorsunuz. 20-25 yıl çalışmanız lazım ki üst pozisyonlara gelin. Öyle bir isteğim olmadı benim. Pazarlama departmanındaydım. Oradan sonra tam tersine kaçtım. Reklam ajansına geçtim. Çok yeni kurulan bir ajanstı. Alice BBDO oldu. Müşteri direktörlüğü, yeni müşteri almaktan sorumlu olan havalı lakaplarımız oldu. Bu sefer reklam ajansı da yetmemeye başladı. Çok fazla boş vaktim oluyordu orada da. Benim müşterilerimden bir tanesi Nissan’dı, o da beni sevdi “Gel seni pazarlama direktörü yapalım” dedi. Güzel dedim. Güzel paralar da veriyorlar. 2 yıl kadar da satış pazarlama müdürlüğünü yaptım. Oradan sonra Halis Komili’nin yanına geçtim. Halis Bey’in yanında zeytinyağı yoktu o zaman. Su ve sabun işleri vardı. Beni onların pazarlama direktörü yaptı. 1 yıl kadar sonra Nickhelson International benimle görüştü. “Tunç gel sen bizde headhunter ol. Sen gel, çok da güzel para da vereceğiz sana, memnun olmazsan gidersin” dedi. Ben “Gelirim kendime iş bulurum, giderim” dedim, “Tamam yeter ki gel” dedi. 6-8 ay kadar Nickhelson’da çalıştım. Genel müdür adaylarından tut, mülakat yapıyorsun. Sonuçta ben kimim ki. Oradan sonra da Turkcell’den bir teklif gelmişti. 6 yıl kadar da Turkcell’de aynı pozisyonda, müdürlük pozisyonunda çalıştım. Müşteri hizmetlerinin başındaydım, daha sonra satış ve geliştirmenin başına geçtim. Bireysel segmentin başındaydım. Shubuo inovasyon genel müdür yardımcısı oldum. Tamam artık dedim, 16 yıl oluyor bunların hepsi. Artık başkalarının gözünde adam olmayı bırakayım, kendi gözümde adam olayım dedim. Sonra ayrıldıktan sonra ne yaparım, ben en iyi konuşurum. Birilerine belki akıl fikir veririm den yola çıkarak, koçluk yapmaya başladım. İş ve yaşam koçluğu yapmaya başladım. Başlarda eğitim de veriyordum. Sonra çok sıkıldım. Konuşmacılık yapıyorum. Bayi toplantılarında filan. İş koçluğu şirketlere veya şirketlerdeki üst düzey yöneticilere. Son 5 yıldır devam ediyor. Fikir atölyesinde de Aralık 2005 yılında açtım. Kurumsal hayatı bıraktıktan 6 ay sonra açtım. Burası tamamen şuradan doğdu: çok yakın arkadaş çevremde olan fikirlerde, “Tunç senin bu fikirlerinden başka insanlar da istifade etsin. Paylaşmalısın bunları. Bu etkileşim seni çok heyecanlandıracak” dediler. Hakikaten ondan sonra da bir deneyeyim dedim. Fikir atölyesi diye bir blog açtım. Amacı bir tane hayatımız var, bunun keyfini çıkartın, başka insanların hayatını yaşamayın, hafif provakasyon yapan, insanları düşünmeye sevk eden, bir takım öğütlerle değil de, karşılıklı konuşuyormuş gibi yazmaya gayet ediyorum.
Unvan:
Yazar

Okurlar

47 okur beğendi.
954 okur okudu.
21 okur okuyor.
278 okur okuyacak.
21 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bolca gülmeyi ve etrafımdakileri gülümsetmeyi, Değer verdiklerimin saygısını, çocukların sevgisini kazanmayı, Güzelin değerini bilmeyi, Yaşayan tüm canlıları kucaklamayı, Ve dokunabildiklerimin, bir nebze de olsa benim varlığımdan ötürü daha rahat nefes aldığını bilmek istiyorum.
Sayfa 19 - Destek Yayınları
Kızgın gibisin! Kendimizden çok hep başkalarının hayatını yaşıyoruz ya, Ona kızgınım.
Reklam
“Kendini bir bok sanmazsan; Kaybedecek bir şeyin de olmuyor.”
Evlenmek için neden otuz dokuz yaşına kadar bekledin? “ Mutluluğu benim mutluluğumdan daha önemli kişiyi bulmak için. “
Sayfa 159Kitabı okudu
İnsanlar neden aramaz ki suçu kendinde, neden kabullenmez neden anlamaz ki gerçekleri? Böyle diyorum da, insan insanı anlıyor mu ki? Herkes kendi acısını en büyüğü sanıyor. Egolar gururlar hep zirvede.
"Bob Marley'in dediği gibi, herkes bir şekilde canını yakacak. O zaman uğruna acı çekmeye değecek kişileri bulmak gerek."
Sıfır
Sıfır
𝚈𝚊ş𝚊𝚖𝚊𝚢𝚊 𝚌𝚎𝚜𝚊𝚛𝚎𝚝𝚒 𝚘𝚕𝚖𝚊𝚕ı 𝚒𝚗𝚜𝚊𝚗ı𝚗. 𝙺𝚊𝚢𝚋𝚎𝚍𝚎𝚌𝚎𝚔 𝚋𝚒𝚛 ş𝚎𝚢𝚕𝚎𝚛 𝚘𝚕𝚍𝚞ğ𝚞 𝚍üşü𝚗𝚌𝚎𝚜𝚒𝚢𝚕𝚎 𝚑𝚊𝚢𝚊𝚝ı 𝚎𝚛𝚝𝚎𝚕𝚒𝚢𝚘𝚛𝚜𝚊𝚗 𝚢𝚊ş𝚊𝚖ı𝚢𝚘𝚛 𝚑𝚎𝚛 𝚐ü𝚗 ö𝚕ü𝚢𝚘𝚛𝚜𝚞𝚗
Sıfır
Sıfır
Reklam
Çü𝗻𝗸ü ö𝘇𝗴ü𝗿𝗹üğü𝗻, 𝗰𝗮𝗻ı𝗻ı𝗻 𝗵𝗲𝗿 𝗶𝘀𝘁𝗲𝗱𝗶ğ𝗶𝗻𝗶 𝘆𝗮𝗽𝗮𝗯𝗶𝗹𝗺𝗲𝗸 𝗼𝗹𝗱𝘂ğ𝘂𝗻𝗮 𝗱𝗲ğ𝗶𝗹 𝗱𝗲, 𝗿𝗲𝗱𝗱𝗲𝘁𝗺𝗲𝘆𝗶 𝗯𝗮ş𝗮𝗿𝗮𝗯𝗶𝗹𝗺𝗲𝗸 𝗼𝗹𝗱𝘂ğ𝘂𝗻𝗮 𝗶𝗻𝗮𝗻ı𝘆𝗼𝗿𝘂𝗺."
Sıfır
Sıfır

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
264 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Kitabı ilk gördüğüm anda kapağına vuruldum, tasarımı da üzerinde yazanlarda aşırı hoşuma gitmişti. Kenarda minik "Roman" yazan yerde ki söz bile zaten minik bir tebessüm yaratmıştı bende. "Romanda olamadı, hikayede kalamadı..." sözü tam da kararsızlığın edebi hali değil mi?... Kitapta bir sürü kişiyle konuşuyoruz aslında kişisel gelişim gibi ama roman gibi de... Konuklarımız arasında psikolojinin isimlerinden Jung, Einstein, pop art akımının önemli temsilcilerinden Andy Warhol, Steve Jobs gibi isimler var. Benjamin Button var, V for Vendetta var, Fight Club var. Ne ararsan var aslında bir yerden bakınca. Hepsi bir kenardan köşeden konuk oluyor kitaba. Her şey çok samimi, resmiyetten uzak, klişelerden uzak. Önyazıları maalesef bende geçenlerdenim ama bu kitapta onu bile okudum, o kadar samimiydi işte.
Sıfır
SıfırTunç Kılınç · Destek Yayınları · 2015954 okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ruhumun yeniden doğmasına sebep olmak yerine; gözlerimin açılmasına ve hayattan ziyade ölüme, insanlardan ziyade diğer varlıklara daha farklı bakış açılarıyla bakmamı sağlayan muhteşem bir kitap. İnsanın sürekli gülümseyip herkese yardım eden ama kafa bulmaktan da geri kalmayan bir hippi olmak istemesine neden oluyor. :)
Sıfır
SıfırTunç Kılınç · Destek Yayınları · 2015954 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
35 günde okudu
Dünyayı gezmiş,hayatı yemiş yutmuş birisinin kaleme aldığı,oldukça etkileyici bir kitap.İnsanın kendi içerisinde çokça seyahate çıkmasını sağlıyor.Ben insanın kendini keşfedebilmesi için tavsiye edebileceğim kalitede buldum.Çok bilindik bir kitap değil,bana da hediye olarak geldi.Kitabın en sevdiğim sözü ise; ''Çok hayal kuruyorum,sayıca fazla olunca biri gerçek oluyor.''
Sıfır
SıfırTunç Kılınç · Destek Yayınları · 2015954 okunma