Tuhaf insanlar, dünyayı tuhaf olmayan insanlara göre daha farklı görürler. Tuhaf olmayan bir kişi kalabalık bir odaya girdiğinde doğal olarak büyük sosyal resmi görür. Odadaki duygusal havayı veya usulen nasıl davranması gerektiğini içgüdüsel olarak anlar. Ona kıyasla, tuhaf kişi sosyal durumları parçalar halinde görmeye meyillidir. Büyük sosyal resmi bir kerede görmelerini zorlaştıran dar odaklı bir görüş açıları varmış gibidir fakat bu görüş açısı da bazı detayları çok yoğun bir netlikte görmelerini sağlar.
Odaklı görüş açıları, onları doğası gereği sistematik olan, sosyal olmayan alanlara çeker..
Elli yıllık eşini kaybetmiş bir beyefendinin söylediği "Kahvemi iki şekerli içtiğimi bilen tek kişi o olmasını özlüyorum," cümlesi aklıma geldikçe hâlâ duygusallaşırım.