18. yüzyıl Japon edebiyatının önde gelen isimlerinden Akinari Ueda’nın en tanınmış eserini okudum. Bu kitap birbirinden farklı şekilde gelişen ve dokuz fantastik anlatıdan oluşan bir öykü koleksiyonu. Kitaba adını veren hikaye gibi bir şey de söz konusu değil, aslında kurguların temaları ‘’yağmur’’, ‘’ay’’ ve doğanın eşsiz güzelliklerinin
Küçük küçük fantastik hikayelerden oluşan bir kitap. Genellikle öykülerin içeriği ruhlar ve iblisler üzerine. Bazı kısımlar gerçekten sıkıcıydı ama okunabilir bir kitap.
Oldukça keyif aldığım bir kitaptı. Bir an bile sıkılıp gözüm dalmadı. Birbirinden fantastik, gerçek üstü hikayeleri konu alıyor. Japon kültüründe ki
hayaletlerin, cadıların, hortlakların, tilkilerin ve yılanların olduğu hikayeleri okumaya bayılıyorum.
Kitap 9 tane kısa hikayeden oluşuyor ve ben bunlardan sadece 2 tanesini beğendim çok sıkıcı bir kitaptı. Arkasına bile bakmadan sadece kapağını güzel bulduğum ve içinde yağmur ve ay geçtiğini düşündüğüm için aldım ama sonu hüsran oldu.
Hikayelerin hepsi çok eski, fantastik olaylardan oluşuyor. Buddha öğretisinden bahsetmesine rağmen, çağın çok gerisinde kalmış bir felsefi görüşe sahip Japon/Çin kültürünü açıkça görebilirsiniz. Kadınları aşağıda gördüklerini keşfettikten sonra saygı duymayı bıraktığım Budizm’in ilkelliğini onaylar nitelikte hikayeler içeren bir kitap.
Japon edebiyati'nin su gibi akıp giden öykülerinin toplandığı bu kitap da bazen mezardan ruhu yükselen bir efendiyi bazen geçmişe sahip kalıp bunları geleceğe aktarmaya çalışan bir insanı bazen de savaşın ortasında kalan insanların bağlılık yeminlerine şahit oluyoruz.
Uzun yolculukların kopmayan bağların insanları nasıl birbirine bağladığına şahit oluyoruz. Verilen bir sözün sadakatini hissediyoruz. Japon kültürüne ait ne varsa bu seçki de okuyoruz.
Öyküleri hem eğlenceli hemde düşünceye sevk eder bir halde olmasından ötürü her yaştan okurun ilgisini çekebilecek ve sıkmadan okunacak bir derleme tavsiye ederim.
