Uğur Erkman, İTÜ Mimarlık Fakültesinden mezun olduktan sonra, Lozan ve Cenevre’de mesleki çalışma ve araştırmalar yaptı, asistan olarak atandığı İTÜ Mimarlık Fakültesinde 2003 yılına kadar öğretim üyeliği görevini yürüttü, Fakülte Dekanlığı, Senato üyeliği görevlerinde bulundu. Halen ÇEKÜL Vakfı Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu üyesidir.
Tasarım, Mimarlık Eğitimi, Mimari Psikoloji alanlarında çok sayıda kitap, makale ve bildirileri bulunan Prof.Dr. Uğur Erkman’ın ilk romanı Temmuz’da Ölüm ve Gölgeler 2008 yılında yayımlanmıştı.
"Bu bir özür dileme değil, bir af dileme hiç değil.Yalnızca hayatımın yalansız dolansız hikayesi! Hepsi bu! Sana bir zamanlar dediğim gibi, 'İnsanı kötü yapan insandır.Kendisi değil.' Bunu bil, yeter..."
12 Eylül sonrasının solcu travmasını merkeze alan, çok güzel kurgulanmış bir kitap. İnsanların idealleri ve hayatta kalma iç güdüleri arasında tercihin, nasıl farklı olaylara sebep olacağını ilmek ilmek işliyor kitap. Dede lakaplı Fazıl’ın, 12 Eylül sonrasında yaşadıkları anlatılıyor. Ailesinin büyük sıkıntılarıyla hayatının tercihini yapmak zorunda kalır. Bu tercih yüzünden hayatını değiştirir.
Ben kitabın özellikle kurgusunu çok beğendim..
Dikkat spoiler içerir.
Bir yazar, ilk kitabını yazdıktan sonra tıkanmıştır ve bir gün bir dükkanda bazı defterler görür. Buradaki defterlere biri ilgisini çeker ve yeni kitabı için bazı fikirler belirir. Defterde adı geçen eski emniyet müdürü Ferit'i de bulur ve ondan da bilgi toplar. Tarık Serin'in hayat hikayesi bu şekilde