Uludağ üniversitesi Ziraat Mühendisliği bölümü mezunudur. Bu diplomayı maddi koşullara hedeflenmiş öss manyaklarının belirli mesleklere odaklanması sonucunda sınav sendromuna rağmen aldığını belirtmiştir. Bu mesleği çok sevdiğini ve tercih etmesinde birkaç yıllık periyodu değil insanlık tarihinin ve medeniyetlerin gelişimde tarımın rolünü göz önünde bulundurduğunu söylemiştir.
Küçük yaştan itibaren yazmaya başlamış. Şiirle ilişkisi bu dönemlere uzanmaktadır. Kendisini şairden ziyade kendini halkın aydınlanmasına adamış bir ozan olarak tanımlamaktadır.
Şiirleri hiç bir edebiyat dergisinde yayımlanmamış çünkü Edebiyat dünyasının feodal yapısına duyduğu rahatsızlıktan ötürü şiir ve yazı göndermemiştir. Bu boykot kararı hala devam etmekte. Buna rağmen kendi bilgisi dışında çeşitli yayın organlarında yazıları ve şiirleri yayımlanmış, bunu da çok fazla umursamamıştır.
Yine kendi bilgisi dışında verilmiş çeşitli ödülleri reddetmiştir.
2010 yılında “Şiirde Devrim Manifestosu”nu kaleme almış şiire yeni bir açılım getirmiştir. Temmuz 2011’de ilk şiir kitabı “Varoluş / Öz” yayımlanmış ve hali hazırda yayımlanmamış çeşitli eserleri bulunmaktadır.
Yükleniyor...
Şeytani bir Temmuz sıcağı...
Sivas’ta bir otel yanıyor...
Alevler yükseliyor gökyüzüne akan kara bulutlarla
Binlerce gözü dönmüş canavar Kubilay’ın kellesini istiyor...
Kısacık bir şiir kitabında neler bulmadım ki! Aşk, sevgi, kavga, suç,savaş,barış, devrim ve daha tanımlayamadığım birçok duygu... Okuduğuma sevindim, geç okuduğuma üzüldüm. Oysa uzun zamandır kitaplığımda okumamı bekliyordu...
Tekrar okuyabileceğim, değerli bir kitap!
Varoluş - ÖzUğur Koparan · Nokta Yayınları · 201112 okunma
Kitabın ilk sayfasını okuyunca anlamıştım neyle karşılacağımı, kitabın ilk sayfasını okuyunca anlamıştım normal kurgu kitabı olmadığını, kitabın ilk sayfasını okuyunca biliyordum çok seveceğimi.
Daha önce bu kadar iyi sistem ve toplum eleştirisi yapan bir kitap okudum mu hatırlamıyorum ama hatırladığım bir şey var ki bu kitap, her sayfayı çevirdiğimde zihnime yeni sorular, yeni sorunlar yerleştiriyordu ve ben direndikçe sadece kitapta değil zihnimde de devrim yapıyordu.
Uyumak için açıp okuduğum kitabın beni uyandıracağını nereden bilebilirdim ki? Nasıl uyuyacağım ben?
Arka kapak yazısında;
"Sen görmüyorsun belki
ama ben beğenildikçe
sessizce
ve derinden
şairliğime ağlıyorum" diyen şairin ilk ama bana göre ustalık eseri olan bu şiir kitabına övgüler yağdırmak istiyorum.Çünkü ziyadesiyle haketmiş.Enteresan olanı Uğur Koparan şiirlerini okumaya en son yazdığı kitaptan geriye doğru başlamıştım.Yani Tel Örgü/Yasak Bölge,Oysa ve en son ilk kitabı Varoluş/Öz.Bu düz mantıktan kaynaklanan bakış açısıyla en son yazdıkları herhalde en iyileridir diye düşünerek okuyordum fakat Varoluş/Öz'deki sade ihtişama hayran kaldım.Kendisinin deyimiyle yalnızca "çeyrek asırlık" yaşam deneyiminin ürünü olan bu şiirlerin hala çoğunluk tarafından keşfedilmemiş olmasına şaşıyorum.Sonraki dönemlerde dikenlere bürünecek mizacın bu naif,dupduru anlatımı karşısında hayretler içersindeyim.Öyle ki kitaptan alıntı yapmak istesem neredeyse bütün şiirleri paylaşmam gerekecekti.Keşfetmiş olmaktan asla pişman olmadığım hatta keşfettikten sonra bile tanımakta hayli geç kaldığım şair/yazar demiycem "7 milyar insandan sadece biri".Kendisine dair ufak çaplı araştırmalar yapmanızı öneririm ki bu 7 milyara karşılık kazancınız hayli yüksek olacak.Kitaplarıyla kitap dışı gündelik söylemleri hep aynı olan,dönüp dolaşıp aynı gerçeklerden bahsetmekten usanmayan bu adamı tanımış olmanızı diliyorum.Henüz vakit varken."Beni göremezsiniz...Çünkü ben;sizin görmek istemediklerinizin toplamıyım" diyor hırçın deli çocuk...Aynalarda buluşuruz...Kimbilir,belki bir gün...
Varoluş - ÖzUğur Koparan · Nokta Yayınları · 201112 okunma