Ulaş Kırbaş Gönderileri
Ulaş Kırbaş kitaplarını, Ulaş Kırbaş sözleri ve alıntılarını, Ulaş Kırbaş yazarlarını, Ulaş Kırbaş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
birbirlerine sırılsıklam aşık iki kişi, rüya ve rüzgar. bir anda hayatları tepetaklak oluyor. yanlış anlaşılmaların kurbanı olan bu iki genç bir araya gelemezken arkalarından dönen işlerle olaylar daha da sarpa sarıyor.
bu yanlış anlaşılmaların içinde birde dost bildiğimiz insanların ihanetini okuyoruz. iyiliğimizi düşündüğünü sandığımız insanların aslında düşmanlarımız için çalıştığını okurken çok şaşırdım.
wattpad tarzı kitaplar okumaya alışıksanız seveceğiniz bir eser olacaktır. bana biraz wattpad tarzı geldi.
kitabın düşünce yapısı bana fazlaca ataerkil geldi. rüzgara, çok sinirlendim okurken rüya’yı bir kez olsun dinlemedi, kız ne yaşadı, yaşıyor umursamadı. rüya’nın ise kaybedecek hiçbir şeyi yoktu neden, nasıl gökhan’ın oyununa geldi?
kitap, bol aksiyonlu bir saniye olsun karakterler yerinde durmuyor hep bir hareketlilik var, bu hoşuma gitti.
ben kitapta direkt olayın içine girmektense önceden karakterleri tanıdığımız bir şekilde okumayı isterdim. karakterlerin aşkı bize flashbacklerle aktarılıyor ve bana pek geçemedi.
bunun yerine rüya ile rüzgarın ilk tanıştıkları andan okumayı isterdim ki hem karakterleri tanırdık hem de aslında onları bu denli yıkan olayı daha iyi anlayabilirdik.
her ne kadar karakterlerin birbirini dinlememelerine sinir olsam da genel olarak güzel bir kitaptı. dili sade ve akıcı, okurken sizi yormuyor.
yazarımız, henüz çok taze ve ilk kitabı. ilk kitap için güzel bir deneyimdi. umarım kalemini geliştirerek daha da güzel eserlerle bizi tanıştırır.
bakalım devamında neler olacak? beklemedeyiz.
bir kare mavi 
Rüya 
Ulaş Kırbaş
Yaralar sadece yüzeyde mi olurdu?
"Hayatta anıların, yaşadıkların kadar varsın ve geleceği görebildiğin, ona inanabildiğin kadar yaşarsın. Keza yaşayamadıklarınla sınanırsın."
Başa saramazsın hiçbir şeyi. Bir tekrar daha isteyemezsin zamandan. Bir şans daha isteyemezsin. Zaman andadır, hayat andadır, hayat andadır, hikâyen anlıktır.
Kaçırılan bir kadın.
Yanmaya bırakılmış bir araç, içinde birisi var.
Denize atılan bir araba, içinde...
Bu bir köpek, dehşetle havlıyor!
Aldatıldın...
Sanırım bir ihanet var.
Yeniden sevebilir misin?
Kaybetme korkusu...
"Zaman resmen durmuştu ve şu an Rüya ve Rüzgâr belki de hayatlarında ilk defa bu kadar mutlulardı. Belki de ilk defa bu kadar yakınlardı, ilk defa bu kadar ciddi bir şekilde yakın hissediyorlardı. Belki ilk ve aynı zamanda son defaydı."
"Burası cesaret isteyen bir yerdi. Yüksek, tehlikeli ve ıssızdı. Bunlar, Rüzgâr'ın Rüyâ'ya karşı olan duygularını açıklamak için kullanabileceğini en net tezahürleriydi. Rüzgâr, Rüya'ya ne denli yalnızlıklarında, ne denli korkularında, ne denli tehlikeli anlarında; tüm cesaretiyle onu koruyabileceğini, onu sevebileceğini anlatmak istemişti. Fakat bunlar çok ince ve derin şeylerdi. Rüya'nın bunu anladığından müteredditti.
Ama olsun, diye düşündü Rüzgar.
Belki bir gün... Belki bir gün anlardı."
Sayfa 299Kitabı okudu
"Herkesin gizli odalarında tuttuğu bazı sırları, kendinde sakladığı bazı hatıraları vardır."
Sayfa 288Kitabı okudu