Ülker Banguoğlu Bilgin, İstanbul’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Ankara, İstanbul ve Londra’da çeşitli okullarda yaptı. Kandilli Kız Lisesi’nden mezun oldu. 1969 yılında Robert Kolej Yüksek Okulu (bugünkü Boğaziçi Üniversitesi) Fen- Edebiyat Fakültesi, Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü’nü bitirdi. 1979’da aynı okulun Eğitim Fakültesi’nde İngilizce öğretmenliği eğitimini tamamladı. Yalova Lisesi, Üsküdar Amerikan Kız Lisesi ve son 33 yıl Boğaziçi Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu’nda İngilizce öğretmenliği yaptı. Buradaki son 10 yılında İleri İngilizce Birimi’nde “araştırma ve yazma teknikleri” üzerine ders verdi. Shirley Ann Grau'dan İhtiyar, (Uycan Yayınları, 1973) ve Dostoyevski’den Batı Çıkmazı: Puşkin Üzerine Konuşma (Dergâh Yayınları, 1975) adlı iki çevirisi ve Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Bir Fikir Adamı: Tahsin Banguoğlu (Geniş Kitaplık, 2012) adlı, babasının hayatını ve eserlerini anlattığı biyografi kitabı yayımlanmıştır. Ülker Banguoğlu Bilgin halen İstanbul’da yaşamakta ve kitap çalışmalarını sürdürmektedir.
"...Her şeyin sesi kısılmış gibi. Oysa bir bırakılsa, ancak avazımız çıktığı kadar bağırarak içimizden çıkarabileceğimiz, çıkınca da dünyanın öbür ucuna ulaşacak kadar acı çığlıklarla dolu hepimizin içi."
Hani elimden gelse görünmez olayım, öyle gezineyim herkesin arasında, ses etmeden, fark edilmeden. Ne ben onlardan bir şey isteyeyim ne de onlar benden...
Yıllar önce arka kapak yazısını beğenerek sepete eklemiştim uzun zaman da stok bulunmadığı için alamamıştım. Yazarın kalemiyle ilk kez tanıştım. Yetmişli ve seksenli yıllar da geçen bir dönem kitabı. Kitap adından da anlaşıldığı üzere Feride ve kızlarını (Füsun ve Alev), hayatlarını, dönemin olaylarını konu almış. Sevdim de sevmedim de bilemedim. Ama akıcı ve dili güzel. Şans verilebilir kısaca. Neyse kitaplarla ve sağlıkla kalınız efendim. (23/22)
Bu romanda Feride'nin evliliği eşine her türlü sözünü geçirmek isteyisi evliliğinde ki lider olma tutkusu öbür yandanda askeri çatısmalar,idamlar,tutuklamalar,iç savaşı ele almakta Feride'nin kızları Füsun ve Alev onların mutlu sandıkları evlilikleri arka planda dönen ihanet işte bu ihanet en sevdiklerin tarafından yapılıyorsa iş çok zorlaşıyor aslında çünkü bir yanda kanından canından olan kardeşin bir yanda ise güvenip geleceğinin her anında yanında olmasını istediğin için hayatına aldığın eşin ve işte insan en çokta hatasını bildiği için kaçarmış Alev ihaneti öğrenecek mi en önemlisi Füsun anlatacak mı ama işte öyle birşey varki hiçbir hata gizli kalmıyor ve öğrenilen şeylerden sonra Alev evliliğini bitiriyor peki Füsun başka birinin mutsuzluğu üzerine mutluluk kurulur mu? Ama bu arada Alevin düşünmesi gereken iki tane kız çocuğu vardı herşey onlar içindi
Kapak yazısı gibi kitap. Ne fazla ne de az! Okuması kolay, karakterler tutarlı... 70lerden 90lara orta üst tabakanın yaşadıkları. Kitapta tek sözün altını çizmedim, alıntıya da gerek yok! Romanın neden Feridenin kızları olduğunu anlamadım. Feride aslında yan karekterlerden biri! Neyse iyi vakit geçirdiğim bir okuma oldu!