Ülkü Doğanay

Demokratik Usuller Üzerine Yeniden Düşünmek yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
4.0/10
2 Kişi
4
Okunma
0
Beğeni
451
Görüntülenme

Öne Çıkan Ülkü Doğanay Gönderileri

Öne Çıkan Ülkü Doğanay kitaplarını, öne çıkan Ülkü Doğanay sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Ülkü Doğanay yazarlarını, öne çıkan Ülkü Doğanay yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
ciddi ciddi böyle bir haber çıkmış :D
“Cumhuriyet’ten yana, Cumhuriyetçi olan bir tek Sünni tarikat bulamazsınız. Gelenekleri ve misyoner ilişkileri dolayısıyla Cumhuriyet karşıtıdırlar.” (Hürriyet, Özdemir İnce, “Demokrasinin önündeki engel: Tarikatlar” başlıklı yazısı, 01.10.2006)
Her fırsatta özgürlük güzellemesi yapan bazı ilerici gericiler
“Türban “Siyasal İslam”ın bir simgesidir ve laik demokratik cumhuriyete karşı olanların kullandığı bir silahtır. Artık şu gerçeği görmek zorundayız: Laik demokratik rejimi yok etmek isteyen darbe heveslileri de, şeriatçılar da aynı hedefe ateş ediyorlar. (Hürriyet, Tufan Türenç, “Demokratik rejime ayrı saflardan açılan ateş” başlıklı yazısı, 02
Reklam
Van Dijk, günlük konuşmalar içinde ırkçı tutumlarının sosyal ve hukuki açıdan kabul görmeyeceğini bildiği için böyle damgalanmaktan endişe eden, buna karşılık önyargılarına rasyonel bir açıklama getirmeye çalışan bireylerin kullandığı bir diğer yaygın formülasyonun altını çizer: “….’lere karşı değilim ama …” Bu formülasyonda boş bırakılan yerleri “Kürtlere, Alevilere, Romanlara, Türkiye’de çalışan yabancı kadınlara” gibi sözcüklerle doldurduğumuzda, aslında ayrımcılığı bu türden açıklamalarla üzeri örtülü hale getirme, hoşgörülür kılma biçimlerinin günlük konuşmalarda olduğu gibi medyada da ne kadar yaygın olduğunu kolayca fark edebiliriz.
Cemil Meriç görse kitabının ismini "Bu Nasıl Ülke?" yapardı
Yabancı kadınları hastalık, fuhuş ve suçun faili ve tek sorumlusu olarak gösteren bu söylem, ırkçılık konusunda o kadar ileri gidebilmektedir ki, Posta gazetesi, yukarıda başlıkların analizinde de gördüğümüz gibi, 10 kişinin tecavüzüne uğrayan Guatemalalı turist kadınla ilgili haberinde, tecavüz zanlılarının kendilerini savunmak için
Haber ve yazılarda çeşitli gruplara yönelik ırkçılık ve ayrımcılıklar işaretlenirken bu grupların olumlu özelliklerine dair vurgular ağırlıklı olarak onlara atfedilen sadakat kimliği ve işbirliği yapabilme kapasiteleri (23 haber ve yazıda) aracılığıyla kurulmaktadır (bkz. Şekil 8). Bu yönüyle, Ermeniler (17 haber ve yazıda) Türklere ve Türkiye’ye karşı sadık oldukları-olabildikleri ölçüde takdir edilmekte, Kürtler sadakatleri (2 haber ve yazıda) ve geleneklerine bağlılıkları (2 haber ve yazıda) ile, Aleviler geleneklerine bağlılıkları (3) ve sadakatleri (1) ile temsil bulmaktadır. Azınlık aktörleri, adaletsizlik ve haksızlık yaptıkları, şiddete ve suça meyilli oldukları ya da hainlik yaptıkları takdirde (Kürtler 6 haber ve yazıda), sadakatsizlik ve güvenilmezlik durumunda ve Türkiye’ye haksızlık yaptıklarında Ermeniler 3 haber ve yazıda); yaşam biçimlerinin farklılaşması halinde (Aleviler, 1 yazıda) ise olumsuz yargılarla temsil bulabilmektedirler.
Bir başka deyişle, etnik ve dinsel azınlık grupları hakkında ne söylendiği/söylenemediğinin ya da yazıldığı/ yazılamadığının araştırıldığı bir içerik sorgulamasına gidildiği kadar, bu içeriklerin nasıl formülleştirildiği, üslup ve retorik özellikleri, argümantasyon ve anlatı yapıları da analiz edilmiştir. “Uygarlıkların beşiği”, “Medeniyetlerin buluştuğu yer”, “700 yıllık hoşgörü” “birlikte yaşama kültürünün zenginliği”, “Dinlerin biraradalığı” “Hepimizin kardeş olduğu” klişelerine dayalı adlandırmalarla toplumsal mekânı sabitleyen, “birlik ve beraberlik zamanı”na göndermelerde bulunarak aciliyet zamanı yaratan, dini ve etnik kökeni biz tanımının dışında bırakarak sürekli “sadakat” talep eden, “Irkçı, milliyetçi, şoven değilim ama” cümlesiyle başlayan yazıları sürekli gündemde tutan ulusal basın, Türkiye’de yaşayan hâkim dini çoğunluk karşısında Alevileri sadece “Müslüman biz”in bir parçası olarak gündeme getirdiği gibi, diğer bazı azınlıkları “dinleri”, özellikle de “kiliseleri” aracılığıyla işaretlemekte, azınlıkların etnik kökenlerini belirtirken terör, suikast, isyan gibi ortaklığı tehdit eden adlandırmaları kullanmaktan çekinmemektedir. Yabancı kadın işçi fuhuş, uyuşturucu, suç ile birlikte anılmakta, mülteciler yoksulluk ve yoksunluk anlatılarının özneleri olarak kurulmaktadır.
Reklam
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.