"Varlığın ortaya çıkabilmesi için bir bilinç lazım. Bilinç de biziz, yani insan, yani ben. Neden, sonuç, anlam benim. Zaman ve maddenin sesini duyurabilmesi yalnızca bana bağlı. Bizim yokluğumuz bu akıl almaz uzay ve zamanında sonu demek."
Aslında kitabın ismini okuduğumda farklı bir konu bekliyordum. Böylesine gizem ve gerilim dolu bir roman beklemiyordum
Kitapta ; Kağan'ın hayatına zaman içerisinde yolculuk yaparmışçasına şahit oluyoruz. Bu biraz okuyucuyu yorsa da, daha dikkatli bir okuma yapmaya yönlendiriyor.
Çocukluğundan, gençliğine, üniversite yıllarına, karşılıklı ya da karşılıksız yaşadığı, duyumsadığı aşklara, meslek hayatına ve evliliğine, bu süreçlerde dahil olduğu oluşumlar ve arkadaş çevresine dair pek çok zaman ve durum, olaylar arasında gidip gelirken, kitabın nasıl bir son ile biteceğini tahmin edememek, okuru bir merak duygusu ile sürüklüyor.
" Hava toprak su her yer hüzün kokuyor sen kokuyor
Ağaçlar seni soluyordu.
Ve heryerde sen vardın.
Bembeyaz bahar saçan papatyalarda
Kendini beğenmiş ateş kırmızısı çiçeklerde
Dalından kopup çaresizce sağa sola savrulan kuru yapraklarda
Ve kasvetli ayların soğuk yalnızlığında
Her yerde sen vardın
Sen yoksun "
Herkesin dostlarından, en yakınlarından bile sakladığı arzuları, umutları olabilir. Evet, bazen insan sadece kendisine ait hayalleri olsun ister, bazen de öyle sırlar vardır ki kimseye anlatılmaz, kimseyle paylaşılmaz. Bu sırların açılıp saçılması tam aksine daha fazla acı verir, üstüne bir de utanç eklenir. En yakın dostumuz da olsa bunları bir başkasının bilmesine yürek dayanmaz. Bazı yükler vardır ki çok ağırdır yine de bu yükü yalnız sahibi taşımalıdır ve insan o yükle yaşamaya alışmalıdır.
.
Kitabın editörü benim :) Kitap iki dostun birbirinden bile sakladığı sırlarını birbirine anlatması ile başlıyor. Hayat ona tutunmaya değer mi, yoksa bir uçurumun kenarında kendini boşluğa bırakınca her şey hallolur mu? Başımıza gelen her şey bizim suçumuz mu, yoksa yanlış yerde yanlış zamanda bulunduğumundan mı kaynaklı? Bir bakışla anladığımız şey aslında çok yanlış anladığımız bir şeyse? Yanımızdakiler elde etmeye çalıştıklarımızdan daha kıymetliyse? Bunların hepsini sorgulatacak size. Okuması akıcı ve bir çırpıda bitiyor. Gerçek hayat hikayeleri okumak isteyenler seveceklerdir kitabı.
“Bir Düşün Peşinde”
İnsan yaşadıklarından dolayı bazen bir ömür boyu kendine gelemez ve toparlanmak için kimi zaman kendi zihninin kısır döngüsüne girer durur. Onu oradan çekip çıkaracak bir el arar bazen ya da bu bir değişim olabilir. Dile getirmesi kolay olan ve yapılması zor olandır yine bu nihayetinde...işte “Hüsran” bazen böyle bir noktada başlar ya da noktayı koyar ve çeker gider.
Gerçek yaşamdan ya da kurgulardan verilmiş envai çeşit hikaye var, karşımıza çıkan. Peki biz kendimizle yüzleşirken ne kadar dürüst ve hakikatli davranabiliyoruz?
Elinizden hiç düşürmeden okuyacağınız bir roman, şimdiden keyifli okumalar.